Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Lideri Ergün Atalay, minimum fiyat ile emekli maaşlarına yapılan artırımın eridiğini belirterek “Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, minimum ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar” dedi.
Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi’nde idare konseyi üyeleriyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ait basın toplantısı düzenledi.
Atalay, Türk-İş idaresi olarak 1 Mayıs’ta Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakacaklarını, başka vilayetlerde 1 Mayıs’ı sendikalarla ortaklaşa kutlayacaklarını belirterek gelecek sene tüm sendikaların bir vilayette ortaklaşa 1 Mayıs kutlaması yapmayla ilgili kanaati olduğunu söz etti.
“1 MAYIS TEMASI, HAYAT PAHALILIĞI VE ÖRGÜTLENME”
Türk-İş olarak her sene 1 Mayıs’a giderken bir tema seçtiklerini anımsatan Atalay, “Türk-İş’in 2022 ana teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme. Bunları 81 vilayette yıl sonuna kadar toplumun önüne getireceğiz” diye konuştu.
Değişik iş kollarındaki emekçilerin örgütlenme oranlarını aktaran Atalay, örgütlenmenin çalışma omurundaki değerine değindi.
İş yerlerinin yer aldıkları iş kollarının, ilgili sistem kilitlenerek değiştirilmesiyle ilgili meseleler olduğunu belirten Atalay, “Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı biliyor. İki gündür araştırıyorlar lakin hala sistem niçin kilitlendi bilmiyorlar” tabirini kullandı.
Atalay, örgütlenme sıkıntısı çözülmeden çalışma hayatındaki öbür problemleri çözme ihtimalinin sıfır olduğuna işaret ederek motosikletli kuryelerin ve atık kağıt toplayıcıların problemlerinin ilgili taraflarca görmezden gelindiğini lisana getirdi.
Gıda fiyatlarındaki artışa değinen ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumuna gittiğini hatırlatan Atalay, “Bir günde marketlere, patronun, hükûmetin önüne birlikte gidelim. Diyelim ki bu beşerler örgütleniyor diye işten atılıyor. Sorun ne Kemal Bey’in ne Ali Bey’in ne Veli Bey’in, sorun hepimizin” tabirini kullandı.
“DÖRT GÖZLE SEÇİMİ BEKLİYORUM”
Vatandaşlar içinde bölünmüşlük olduğunu tabir eden Atalay, “3 yıldır seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini daima birlikte ödüyoruz. Dört gözle bekliyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvelce gelsin de şu sıkıntılarımıza bir deva bulalım” dedi.
Atalay, minimum fiyata, emekli ve çalışan maaşlarına yapılan artırımların bir özelliğinin kalmadığını söylemiş oldu ve “Bu sıkıntıları yılın ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara tahlil bulmak lazım. Bu problemlere kim tahlil bulacak? Sendikalar, sivil toplum örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle daima birlikte tahlil bulacağız” formunda konuştu.
“ASGARİ ÜCRETLİNİN DE EMEKLİNİN DE OLAĞAN SÖZLEŞMELİNİN DE ALDIĞI FİYATLAR ERİDİ”
Atalay, ondan sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Asgari fiyatın yıl ortası geçmeden tekrar kıymetlendirilmesi gerektiğine ait tabirleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
“Bu minimum fiyat ne vakit gündeme geldi? Minimum fiyatlı 1 Şubat’ta artırım aldı. Ortadan 1,5 ay geçtikten daha sonra bu husus konuşuluyor. Bakana soruyorum, ‘Haberim yok.’ diyor. Ben kime soracağım diğer? Mevzuyu gündeme getirene soruyorum ‘Sen nereden söylemiş oldun bunu?’ diye ‘Ya olabilir diyor’. Konuşmanın hiç bir manası yok. Taban ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı artırım eridi. Bunu beklemenin bir manası yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon minimum ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, çabucak yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde.”
Emeklilerin, minimum fiyatlı kadar mağdur olduğunu belirten Atalay, “Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum ancak olmadı. Dün Bakan Bey’e de söylemiş oldum. Emekliye de minimum fiyata de bilhassa yılın ortasında uygun bir fiyat verilmesi lazım” dedi.
BAKAN ALİM’İN AÇIKLAMALARI
Atalay, her gün TBMM’ye çeşitli alanlarla ilgili torba kanun teklifi geldiğini belirterek bir sefer de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulundu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in “Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında bir daha çalışanlarımızı, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum” sözünün sorulması üzerine Atalay, “Isparta dönüşünde gece 02.00’ye kadar biz birliktedik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de goreyim. Bize bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, taban ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar.“
Atalay, konuşmasında sarf ettiği seçimle ilgili sözlerin erken seçim daveti olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu cevabı verdi:
“Hiç o denli bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? ‘Zamanında yapacağız.’ diyorlar aslına bakarsan. Vaktinde yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana daima birlikte sahip çıkalım, onlara da diyelim ki ‘Sandıktan çıktınız, haydi bunları şu kadar günde yerine getirin’. Bu ülkeyi kim daha hoş yönetim edebilecekse onlar gelsin. Lakin her insanın Türkiye’den yana olmak mecburiyeti var.”
yatırım tavsiyesi içermez
Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi’nde idare konseyi üyeleriyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ait basın toplantısı düzenledi.
Atalay, Türk-İş idaresi olarak 1 Mayıs’ta Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakacaklarını, başka vilayetlerde 1 Mayıs’ı sendikalarla ortaklaşa kutlayacaklarını belirterek gelecek sene tüm sendikaların bir vilayette ortaklaşa 1 Mayıs kutlaması yapmayla ilgili kanaati olduğunu söz etti.
“1 MAYIS TEMASI, HAYAT PAHALILIĞI VE ÖRGÜTLENME”
Türk-İş olarak her sene 1 Mayıs’a giderken bir tema seçtiklerini anımsatan Atalay, “Türk-İş’in 2022 ana teması, hayat pahalılığı ve örgütlenme. Bunları 81 vilayette yıl sonuna kadar toplumun önüne getireceğiz” diye konuştu.
Değişik iş kollarındaki emekçilerin örgütlenme oranlarını aktaran Atalay, örgütlenmenin çalışma omurundaki değerine değindi.
İş yerlerinin yer aldıkları iş kollarının, ilgili sistem kilitlenerek değiştirilmesiyle ilgili meseleler olduğunu belirten Atalay, “Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı biliyor. İki gündür araştırıyorlar lakin hala sistem niçin kilitlendi bilmiyorlar” tabirini kullandı.
Atalay, örgütlenme sıkıntısı çözülmeden çalışma hayatındaki öbür problemleri çözme ihtimalinin sıfır olduğuna işaret ederek motosikletli kuryelerin ve atık kağıt toplayıcıların problemlerinin ilgili taraflarca görmezden gelindiğini lisana getirdi.
Gıda fiyatlarındaki artışa değinen ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumuna gittiğini hatırlatan Atalay, “Bir günde marketlere, patronun, hükûmetin önüne birlikte gidelim. Diyelim ki bu beşerler örgütleniyor diye işten atılıyor. Sorun ne Kemal Bey’in ne Ali Bey’in ne Veli Bey’in, sorun hepimizin” tabirini kullandı.
“DÖRT GÖZLE SEÇİMİ BEKLİYORUM”
Vatandaşlar içinde bölünmüşlük olduğunu tabir eden Atalay, “3 yıldır seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini daima birlikte ödüyoruz. Dört gözle bekliyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvelce gelsin de şu sıkıntılarımıza bir deva bulalım” dedi.
Atalay, minimum fiyata, emekli ve çalışan maaşlarına yapılan artırımların bir özelliğinin kalmadığını söylemiş oldu ve “Bu sıkıntıları yılın ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara tahlil bulmak lazım. Bu problemlere kim tahlil bulacak? Sendikalar, sivil toplum örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle daima birlikte tahlil bulacağız” formunda konuştu.
“ASGARİ ÜCRETLİNİN DE EMEKLİNİN DE OLAĞAN SÖZLEŞMELİNİN DE ALDIĞI FİYATLAR ERİDİ”
Atalay, ondan sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Asgari fiyatın yıl ortası geçmeden tekrar kıymetlendirilmesi gerektiğine ait tabirleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
“Bu minimum fiyat ne vakit gündeme geldi? Minimum fiyatlı 1 Şubat’ta artırım aldı. Ortadan 1,5 ay geçtikten daha sonra bu husus konuşuluyor. Bakana soruyorum, ‘Haberim yok.’ diyor. Ben kime soracağım diğer? Mevzuyu gündeme getirene soruyorum ‘Sen nereden söylemiş oldun bunu?’ diye ‘Ya olabilir diyor’. Konuşmanın hiç bir manası yok. Taban ücretlinin de emeklinin de olağan sözleşmelinin de aldığı artırım eridi. Bunu beklemenin bir manası yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon minimum ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, çabucak yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde.”
Emeklilerin, minimum fiyatlı kadar mağdur olduğunu belirten Atalay, “Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum ancak olmadı. Dün Bakan Bey’e de söylemiş oldum. Emekliye de minimum fiyata de bilhassa yılın ortasında uygun bir fiyat verilmesi lazım” dedi.
BAKAN ALİM’İN AÇIKLAMALARI
Atalay, her gün TBMM’ye çeşitli alanlarla ilgili torba kanun teklifi geldiğini belirterek bir sefer de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulundu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in “Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında bir daha çalışanlarımızı, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum” sözünün sorulması üzerine Atalay, “Isparta dönüşünde gece 02.00’ye kadar biz birliktedik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de goreyim. Bize bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, taban ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar.“
Atalay, konuşmasında sarf ettiği seçimle ilgili sözlerin erken seçim daveti olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu cevabı verdi:
“Hiç o denli bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? ‘Zamanında yapacağız.’ diyorlar aslına bakarsan. Vaktinde yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana daima birlikte sahip çıkalım, onlara da diyelim ki ‘Sandıktan çıktınız, haydi bunları şu kadar günde yerine getirin’. Bu ülkeyi kim daha hoş yönetim edebilecekse onlar gelsin. Lakin her insanın Türkiye’den yana olmak mecburiyeti var.”
yatırım tavsiyesi içermez