TCMB’nin önümüzdeki haftaki faiz sonucu öncesi bugün açıklanacak piyasa iştirakçi anketinde enflasyon beklentilerinde bozulmanın hangi düzeyde olduğu takip edilecek.
Global piyasalarda dolar, yatırımcıların uzun durumları kapaması ve şimdilik bu yıl için faiz artırımlarının büsbütün fiyatlanmış olduğu tarafında değerlendirmede bulunmasıyla haftalık bazda sekiz ayın en büyük düşüşüne hazırlanıyor.
Bu hafta açıklanan ABD enflasyon bilgilerinin enflasyonun 1980’lerin başından bu yana en yüksek düzeyde olduğunu göstermesi ile görülen satışlar doların bilhassa euro karşısında ana dayanak düzeylerine gerilemesine niye oldu ve işlemciler daha net bir trend görülene kadar durumlarını azalttı.
ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirileri ise yüzde 1.725 düzeyini kaydetti ve Pazartesi günü kaydedilen iki yılın tepe düzeylerine yaklaşarak yatırımcıların hareketli teknoloji ve bariz büyüme gösteren pay senetlerinden devlet tahvili üzere inançlı varlıklara yöneldiğine işaret etti.
TL, ARTIK KAMU TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR
Global dolar hareketlerine karşın TL lokal gelişmelerle istikamet buluyor.
TL’nin daima artan negatif getiri tesiri ve enflasyonda daha da yükseliş yaşanabileceği beklentisiyle dolar/TL geçen hafta 14 düzeyine gerçek yükseliş hayatıştı. Bu yükseliş kurun TCMB’nin resmi olarak açıklanan ve açıklanmayan müdahaleleri ile 18.4’ten 10’a yakın düzeylere kadar düşmesinin akabinde gelmişti.
Kur ondan sonrasında ise 13.5-14 civarında yatay bir seyre geçti. Dolar/TL bu sabah 13.50/13.62 düzeyinde süreç gördü. Tıpkı saatte euro/TL 15.49/15.59 düzeyindeydi.
Biroldukça bankacı TL’nin artık kamu tarafınca yönlendirilen bir para ünitesi olduğu görüşünde ve bu sürecin sonunda nasıl bir istikrar oluşacağı bankacılar için net değil.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise Bloomberg ile gerçekleştirdiği söyleşide kamu bankalarının dolar kuru 14’e yaklaştığı vakit içinderda döviz satışı yapıp yapmadıkları sorurusuna “izleyici olmayacakları” karşılığını verdi ve şöyleki dedi:
TCMB’NİN KAYIPLARI SÜRÜYOR
TCMB Aralık ayında aslına bakarsanız negatifte bulunan rezervlerinden 20 milyar dolara yakın daha kayba uğradı. Bu kayıpların bir kısmı resmi müdahale olarak açıklanırken, bilhassa 20 Aralık daha sonrası için olan kısmı için ise TCMB’den bir açıklama gelmedi. TCMB rezerv kayıplarının telafisi için ise ihracat döviz gelirlerinin yüzde 25’ini satın alacağını deklare etti.
KURUMLAR VERGİ AVANTAJINI KULLANACAK MI?
Döviz talebini azaltmak için atılan adımlar kapsamında başlatılan kur muhafazalı mevduat sistemine bireylerin akabinde hafta başında şirketlerin ortasında bulunduğu hukukî şahıslar de dahil edildi.
Dün kurumların DTH dönüşüne ait yasal düzenleme de TBMM’ye sunuldu. bu biçimdece bireysellerden daha sonra kurumsallar için de dövizden TL’ye geçiş teşvik edilirken, kur riski ise bir daha kamu tarafınca üstlenilmiş olacak. Ayrıyeten kur değerlemesi kararı hesaplanan kur farkı hasılatları kurumlar vergisinden istisna getirilmesine için de düzenleme yer alıyr. En kısa vade 3 aya çekilirken kurumlar vergisinde istisna TL’ye dönüşün 17 Şubat 2022 tarihine kadar yapılması durumunda, 2021 yılı son süreksiz vergi periyodu için yararlanılabilecek.
Şirket ve kurumların döviz mevduatı 2021 sonunda yaklaşık 90 milyar dolar düzeyindeydi. Bankacılar vergi avatajının “büyük” olduğunu bu niçinle kurumların bu istikamette bir adımı olup olmayacağının piyasada takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Nebati ise kur muhafazalı mevduat uygulamasından Çarşamba akşamına kadar yaklaşık 300,000 kişinin yararlandığını ve ölçünün 126 milyar TL’yi aştığını belirtti ve şöyleki dedi:
“Şunu gösteriyor; günde ortalama 10 milyar TL sisteme dahil oluyor. Bunun yaklaşık %15’i DTH’lardan geliyor. TL’den dövize gidecekler artı, dövizden buraya gelenler var, bu hayli kıymetli ve uygun bir para.”
RİSK ÖGESİ OLARAK İZLENİYOR
Enflasyonun yüzde 36’ya yükselerek yaklaşık 20 yılın en süratli artışını kaydetmesine karşılık, TCMB’nin 22 puan daha düşük olan siyaset faizini artırmayacağı beklentisi geçen yıl keskin biçimde yüzde 44 bedel kaybeden TL’nin cazibesini ortadan kaldırarak zayıf seyre yol açtı.
Piyasa yeni enstrümanların ferdî döviz panik alımlarını durduğunu hudutlu bir DTH çözülmesi de yarattığını beliryor. DTH çözülmesi dün TCMB tarafınca açıklanan bilgilere bakılırsa, geçen hafta için yaklaşık 3 milyar dolar. Bu sürecin devamı piyasa tarafınca yakından izleniyor. Lakin TL’nin mevcut getisinin enflasyona oranla önemli aşağıda olması hala risk ögesi olarak izleniyor.
UYGUNCA DÜŞMESİNE YOL AÇACAK
Ekonomistler enflasyonun mayıs ayına kadar yüzde 50’ye yükselebileceği ikazında bulunurlarken, bu durum TL’nin aslına bakarsan negatifte olan getirisinin yeterlice düşmesine yol açacak.
yatırım tavsiyesi içermez
Global piyasalarda dolar, yatırımcıların uzun durumları kapaması ve şimdilik bu yıl için faiz artırımlarının büsbütün fiyatlanmış olduğu tarafında değerlendirmede bulunmasıyla haftalık bazda sekiz ayın en büyük düşüşüne hazırlanıyor.
Bu hafta açıklanan ABD enflasyon bilgilerinin enflasyonun 1980’lerin başından bu yana en yüksek düzeyde olduğunu göstermesi ile görülen satışlar doların bilhassa euro karşısında ana dayanak düzeylerine gerilemesine niye oldu ve işlemciler daha net bir trend görülene kadar durumlarını azalttı.
ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirileri ise yüzde 1.725 düzeyini kaydetti ve Pazartesi günü kaydedilen iki yılın tepe düzeylerine yaklaşarak yatırımcıların hareketli teknoloji ve bariz büyüme gösteren pay senetlerinden devlet tahvili üzere inançlı varlıklara yöneldiğine işaret etti.
TL, ARTIK KAMU TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR
Global dolar hareketlerine karşın TL lokal gelişmelerle istikamet buluyor.
TL’nin daima artan negatif getiri tesiri ve enflasyonda daha da yükseliş yaşanabileceği beklentisiyle dolar/TL geçen hafta 14 düzeyine gerçek yükseliş hayatıştı. Bu yükseliş kurun TCMB’nin resmi olarak açıklanan ve açıklanmayan müdahaleleri ile 18.4’ten 10’a yakın düzeylere kadar düşmesinin akabinde gelmişti.
Kur ondan sonrasında ise 13.5-14 civarında yatay bir seyre geçti. Dolar/TL bu sabah 13.50/13.62 düzeyinde süreç gördü. Tıpkı saatte euro/TL 15.49/15.59 düzeyindeydi.
Biroldukça bankacı TL’nin artık kamu tarafınca yönlendirilen bir para ünitesi olduğu görüşünde ve bu sürecin sonunda nasıl bir istikrar oluşacağı bankacılar için net değil.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise Bloomberg ile gerçekleştirdiği söyleşide kamu bankalarının dolar kuru 14’e yaklaştığı vakit içinderda döviz satışı yapıp yapmadıkları sorurusuna “izleyici olmayacakları” karşılığını verdi ve şöyleki dedi:
TCMB’NİN KAYIPLARI SÜRÜYOR
TCMB Aralık ayında aslına bakarsanız negatifte bulunan rezervlerinden 20 milyar dolara yakın daha kayba uğradı. Bu kayıpların bir kısmı resmi müdahale olarak açıklanırken, bilhassa 20 Aralık daha sonrası için olan kısmı için ise TCMB’den bir açıklama gelmedi. TCMB rezerv kayıplarının telafisi için ise ihracat döviz gelirlerinin yüzde 25’ini satın alacağını deklare etti.
KURUMLAR VERGİ AVANTAJINI KULLANACAK MI?
Döviz talebini azaltmak için atılan adımlar kapsamında başlatılan kur muhafazalı mevduat sistemine bireylerin akabinde hafta başında şirketlerin ortasında bulunduğu hukukî şahıslar de dahil edildi.
Dün kurumların DTH dönüşüne ait yasal düzenleme de TBMM’ye sunuldu. bu biçimdece bireysellerden daha sonra kurumsallar için de dövizden TL’ye geçiş teşvik edilirken, kur riski ise bir daha kamu tarafınca üstlenilmiş olacak. Ayrıyeten kur değerlemesi kararı hesaplanan kur farkı hasılatları kurumlar vergisinden istisna getirilmesine için de düzenleme yer alıyr. En kısa vade 3 aya çekilirken kurumlar vergisinde istisna TL’ye dönüşün 17 Şubat 2022 tarihine kadar yapılması durumunda, 2021 yılı son süreksiz vergi periyodu için yararlanılabilecek.
Şirket ve kurumların döviz mevduatı 2021 sonunda yaklaşık 90 milyar dolar düzeyindeydi. Bankacılar vergi avatajının “büyük” olduğunu bu niçinle kurumların bu istikamette bir adımı olup olmayacağının piyasada takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Nebati ise kur muhafazalı mevduat uygulamasından Çarşamba akşamına kadar yaklaşık 300,000 kişinin yararlandığını ve ölçünün 126 milyar TL’yi aştığını belirtti ve şöyleki dedi:
“Şunu gösteriyor; günde ortalama 10 milyar TL sisteme dahil oluyor. Bunun yaklaşık %15’i DTH’lardan geliyor. TL’den dövize gidecekler artı, dövizden buraya gelenler var, bu hayli kıymetli ve uygun bir para.”
RİSK ÖGESİ OLARAK İZLENİYOR
Enflasyonun yüzde 36’ya yükselerek yaklaşık 20 yılın en süratli artışını kaydetmesine karşılık, TCMB’nin 22 puan daha düşük olan siyaset faizini artırmayacağı beklentisi geçen yıl keskin biçimde yüzde 44 bedel kaybeden TL’nin cazibesini ortadan kaldırarak zayıf seyre yol açtı.
Piyasa yeni enstrümanların ferdî döviz panik alımlarını durduğunu hudutlu bir DTH çözülmesi de yarattığını beliryor. DTH çözülmesi dün TCMB tarafınca açıklanan bilgilere bakılırsa, geçen hafta için yaklaşık 3 milyar dolar. Bu sürecin devamı piyasa tarafınca yakından izleniyor. Lakin TL’nin mevcut getisinin enflasyona oranla önemli aşağıda olması hala risk ögesi olarak izleniyor.
UYGUNCA DÜŞMESİNE YOL AÇACAK
Ekonomistler enflasyonun mayıs ayına kadar yüzde 50’ye yükselebileceği ikazında bulunurlarken, bu durum TL’nin aslına bakarsan negatifte olan getirisinin yeterlice düşmesine yol açacak.
yatırım tavsiyesi içermez