Sigorta primleri, vergi cezaları, çek, protestolu senet, kredi kartı ve Kredi Yurtlar Kurumu borçlarının bir daha yapılandırılmasına ait “7326 Kimi Alacakların bir daha Yapılandırılması ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Ait Kanun” dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni ‘af yasası’ kapsamında, birinci taksit ödemeleri eylül ayı sonuna kadar yapılabilecek olan yapılandırma için 31 Ağustos’a kadar müracaat yapılması gerekiyor. Yapılandırmadan, Covid-19 ile çaba kapsamında verilen idari para cezaları üzere istisnalar hariç 30 Nisan öncesi katılaşmış borçlar yararlanabilecek.
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan EY Türkiye Vergi Ortağı Abdulkadir Kahraman, son “Yeni İktisat Programı”nda yeni af çıkarılmayacağının vurgulandığını, bu düzenlemenin ise Covid-19’un tesirleri niçiniyle gündeme geldiğini hatırlatırken, yasanın “matrah artırımı”yla ilgili kısmına dikkat çekti. Bunun öne sürülen sebebinde “vergilemede öngörülebilirliğin artırılması” maksadı olduğunu belirten Kahraman şu biçimde devam etti:
HER 1.5 YILDA BİR
“böyle vergide öngörülebilirlik artırımı mümkün değil. Ancak ‘sık vergi afları’, afları maalesef ’öngörülebilir’ yaptı. Matrah artırımı vergisini tertipli ödeyen şahıslar yahut kurumlara karşı önemli adaletsizlik. Bir kurum düşünün sistemli vergilerini ödüyor, ortaklarına kâr dağıtımı yapıyor ve matrah/ vergi artırımı yapmıyor. Rakibi ise zıddını yapıyor. Matrah artırımı yürürlüğe konduğunda artıran mükellef nezdinde vergi incelemesi mümkün değil lakin artırım yapmayan mükellef vergi incelemesi riski olduğundan bu çeşit şirketlerin vergi inceleme geçirme riski katbekat artıyor. Her 1.5 yılda af çıkacak beklentisi kayıtdışılığı teşvik ediyor.”
Kahraman ayrıyeten, matrah artırımı ile yaratılan adaletsizliğin kurumsallaşmayı engellediğini belirterek, “matrah artırımı halinde inceleme yapılmaz” ibaresinin düzenlemeden çıkarılmasını önerdi.
yatırım tavsiyesi içermez
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan EY Türkiye Vergi Ortağı Abdulkadir Kahraman, son “Yeni İktisat Programı”nda yeni af çıkarılmayacağının vurgulandığını, bu düzenlemenin ise Covid-19’un tesirleri niçiniyle gündeme geldiğini hatırlatırken, yasanın “matrah artırımı”yla ilgili kısmına dikkat çekti. Bunun öne sürülen sebebinde “vergilemede öngörülebilirliğin artırılması” maksadı olduğunu belirten Kahraman şu biçimde devam etti:
HER 1.5 YILDA BİR
“böyle vergide öngörülebilirlik artırımı mümkün değil. Ancak ‘sık vergi afları’, afları maalesef ’öngörülebilir’ yaptı. Matrah artırımı vergisini tertipli ödeyen şahıslar yahut kurumlara karşı önemli adaletsizlik. Bir kurum düşünün sistemli vergilerini ödüyor, ortaklarına kâr dağıtımı yapıyor ve matrah/ vergi artırımı yapmıyor. Rakibi ise zıddını yapıyor. Matrah artırımı yürürlüğe konduğunda artıran mükellef nezdinde vergi incelemesi mümkün değil lakin artırım yapmayan mükellef vergi incelemesi riski olduğundan bu çeşit şirketlerin vergi inceleme geçirme riski katbekat artıyor. Her 1.5 yılda af çıkacak beklentisi kayıtdışılığı teşvik ediyor.”
Kahraman ayrıyeten, matrah artırımı ile yaratılan adaletsizliğin kurumsallaşmayı engellediğini belirterek, “matrah artırımı halinde inceleme yapılmaz” ibaresinin düzenlemeden çıkarılmasını önerdi.
yatırım tavsiyesi içermez