Geçen yıl Zonguldak genelinde 300 ton bal üretildiğini, bu yıl bal mevsiminin yeterli geçmemesi niçiniyle yaklaşık 30 ton bal alabildiklerini söyleyen ZAYBİR Lideri Abdurrahman Canlı, iklim değişikliği ve arı ırkında ki bozulmaların üretimin azalmasında değerli rolü olduğunu vurguladı.
Canlı konuşmasında şu ayrıntıları verdi;
“İlimizde bize üye olan bin 200’ün üzerinde arıcı var. 900 arıcımız 30 ve daha üst kolonisi olan ve bize asıl üye kaydı ile kayıtlı olan arıcılar, öbürleri de kolonisi fazla olsa bile aday üyeliği yeğleyen üyeler. Ancak toplam 2 bin 500’ün üzerinde aile Zonguldak’ta arıcılık yapıyor. Yani kendi gereksiniminin üzerinde bal üretip, bundan az epey gelir elde ediyor. Bu yıl bal mevsimi düzgün geçmedi. Zira iklimde ağır bir sapma vardı. Ağır bir dönem geçirdik. Yağışların olması, kışın ağır geçmesi, bahar periyodunun serin geçmesi, bundan evvelki yılın yaklaşık yüzde 10-15’i nispetinde bal üretimi oldu. Bu yok denilecek bir düzeydir. Geçen yıl yaklaşık 300 ton bal üretimi olmuştu. O bile fazlaca düşük derken bu sene Zonguldak genelinde onunda yüzde 10’u nispetinde, 20 ton tahminen 30 ton olabilmiştir. Geçen yıl biz kestane balının kilosunu 200-250 TL bandında açıklamıştık. Örneğin 850 gram Zonguldak kestane balı 225 TL, kilo olarak satan da 250 TL’ye satsın diye bir referans fiyat açıklamıştık. Bu sene 850 gram kestane balı 400 TL, bir kilo kestane balı 450 TL’ye satsın diye deklare ettik. Global iklim değişikliğinin olağan olarak tesiri var. Her bölgenin kendine uygun bir arı ırkı var ve üretimler bununla yapılıyor. Zonguldak’taki arı ırkı bilhassa ticari tasalarla dışardan getirilen ve satılan koloniler kararında yerli arı ırkı yok düzeyine kadar düştü. Bununla ilgili elbette gayretimiz var. Arı ırkında bozulma, yerelde üretim yapamayan ya da kış şartlarını atlatamayan, hastalık ve zararlılara karşı direnci olmayan arı ırkları üretim düşüşünün değerli niçinlerinden bir tanesi. Vilayetimizde varroa üzere bir ziyanlı var. İnsan üstündeki kene üzere bedellendirilen bir şey. Bu ziyanlı en çok tahribat veren üretimi de koloni mevcudunu da direkt etkileyen bir ziyanlı. Buna karşı ilin her yerinde hatta ülkenin her yerinde tıpkı etken unsurlu ilaçla birebir bölgenin ve birebir vakit dilimi içerisinde ilaçlanması ile toplu bir gayret yapılması kural. Kış şartlarında bir iki denememiz oldu ancak yapamadık. ötürüsıyla bir kamu gücü olmadan buda yapılamıyor.”
“ARI SÜTÜ 10 BİN, PROPOLİS 5 BİN TL”
Arıcıları arı sütü, propolis, perga üzere başka eserleri üretmeye yönelteceklerini belirterek Canlı,”Geleneksel metot dendiği vakit yalnızca bal üretiminin olmaması, şayet yalnızca bu olursa arıcılığın sürdürülemeyeceği, katma bedeli yüksek bal dışı mamüllerin de üretilmesinin temel olduğu bunun istihdama, katma bedele katkısının olacağına ait inancımız var. Bu bahiste ülkemiz genelinde de çalışmalarımız oluyor” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez
Canlı konuşmasında şu ayrıntıları verdi;
“İlimizde bize üye olan bin 200’ün üzerinde arıcı var. 900 arıcımız 30 ve daha üst kolonisi olan ve bize asıl üye kaydı ile kayıtlı olan arıcılar, öbürleri de kolonisi fazla olsa bile aday üyeliği yeğleyen üyeler. Ancak toplam 2 bin 500’ün üzerinde aile Zonguldak’ta arıcılık yapıyor. Yani kendi gereksiniminin üzerinde bal üretip, bundan az epey gelir elde ediyor. Bu yıl bal mevsimi düzgün geçmedi. Zira iklimde ağır bir sapma vardı. Ağır bir dönem geçirdik. Yağışların olması, kışın ağır geçmesi, bahar periyodunun serin geçmesi, bundan evvelki yılın yaklaşık yüzde 10-15’i nispetinde bal üretimi oldu. Bu yok denilecek bir düzeydir. Geçen yıl yaklaşık 300 ton bal üretimi olmuştu. O bile fazlaca düşük derken bu sene Zonguldak genelinde onunda yüzde 10’u nispetinde, 20 ton tahminen 30 ton olabilmiştir. Geçen yıl biz kestane balının kilosunu 200-250 TL bandında açıklamıştık. Örneğin 850 gram Zonguldak kestane balı 225 TL, kilo olarak satan da 250 TL’ye satsın diye bir referans fiyat açıklamıştık. Bu sene 850 gram kestane balı 400 TL, bir kilo kestane balı 450 TL’ye satsın diye deklare ettik. Global iklim değişikliğinin olağan olarak tesiri var. Her bölgenin kendine uygun bir arı ırkı var ve üretimler bununla yapılıyor. Zonguldak’taki arı ırkı bilhassa ticari tasalarla dışardan getirilen ve satılan koloniler kararında yerli arı ırkı yok düzeyine kadar düştü. Bununla ilgili elbette gayretimiz var. Arı ırkında bozulma, yerelde üretim yapamayan ya da kış şartlarını atlatamayan, hastalık ve zararlılara karşı direnci olmayan arı ırkları üretim düşüşünün değerli niçinlerinden bir tanesi. Vilayetimizde varroa üzere bir ziyanlı var. İnsan üstündeki kene üzere bedellendirilen bir şey. Bu ziyanlı en çok tahribat veren üretimi de koloni mevcudunu da direkt etkileyen bir ziyanlı. Buna karşı ilin her yerinde hatta ülkenin her yerinde tıpkı etken unsurlu ilaçla birebir bölgenin ve birebir vakit dilimi içerisinde ilaçlanması ile toplu bir gayret yapılması kural. Kış şartlarında bir iki denememiz oldu ancak yapamadık. ötürüsıyla bir kamu gücü olmadan buda yapılamıyor.”
“ARI SÜTÜ 10 BİN, PROPOLİS 5 BİN TL”
Arıcıları arı sütü, propolis, perga üzere başka eserleri üretmeye yönelteceklerini belirterek Canlı,”Geleneksel metot dendiği vakit yalnızca bal üretiminin olmaması, şayet yalnızca bu olursa arıcılığın sürdürülemeyeceği, katma bedeli yüksek bal dışı mamüllerin de üretilmesinin temel olduğu bunun istihdama, katma bedele katkısının olacağına ait inancımız var. Bu bahiste ülkemiz genelinde de çalışmalarımız oluyor” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez