Yönlendirici özgürlüğünden sonra: Özgür yazılım aktivistleri tam “cihaz tarafsızlığı” talep ediyor

Akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler gibi dijital cihazlar veya akıllı saatler ve spor bilezikleri gibi sayıları giderek artan akıllı, giyilebilir BT aygıtları, birçok çevrimiçi kullanıcı için günlük yaşamın bir parçasıdır. Ancak Avrupa Özgür Yazılım Vakfı (FSFE) “son kullanıcılar olarak onlar üzerindeki kontrolümüzü giderek kaybediyoruz” diye şikayet ediyor. Üreticiler, sağlayıcılar ve platform operatörleri, bu tür cihazlar üzerinde “tekelci güç” kullanıyor ve “dijital dünyaya 'geçit bekçisi' olarak hareket ederek uygulama seçeneklerini makul olmayan bir şekilde kısıtlıyor.” Bu nedenle, özgür yazılımın önemli bir rol oynamasıyla, kullanıcılara cihazları üzerinde yeniden kontrol vermenin zamanı geldi.

Reklamcılık



“Cihazlar üzerinde son kullanıcı kontrolü”


FSFE, aslında cep telefonlarının vb. evrensel bilgisayarlar olduğunu açıklıyor. Özgür yazılım bu donanımın tam olarak kullanılmasını sağlar. Özellikle büyük kapı denetleyicileri – ama aynı zamanda diğer sağlayıcılar – kullanıcıların, cihazlarında ücretsiz olarak kullanılabilen kaynak koduna ve ilgili uygulama özgürlüklerine sahip programları çalıştırmasını yasaklayabilir. Tescilli işletim sistemlerine, sürücülere, uygulama mağazalarına, tarayıcılara ve diğer yazılımlara ücretsiz alternatiflerin korunması bu nedenle “seçim özgürlüğü ve sağlıklı, rekabetçi, demokratik, çeşitli ve sürdürülebilir bir dijital toplum için kritik öneme sahiptir.”

Bu nedenle FSFE, ağ tarafsızlığı ve yönlendirici özgürlüğü gibi kavramları temel alan bir web sitesi de dahil olmak üzere “cihaz tarafsızlığı” için bir kampanya başlattı. Kâr amacı gütmeyen kuruluşa göre girişim, “cihazlar ve onlar aracılığıyla işlenen veriler üzerindeki son kullanıcı kontrolünü yeniden sağlamayı” amaçlıyor. Bunun yolu ise cihazlarda yazılım özgürlüğünün sağlanması ve kullanıcıların “kilitlenme yöntemlerinden” korunmasıdır. Son kullanıcıların kendi seçtikleri programları çalıştırabilmeleri ve “donanım üreticilerinin, sağlayıcılarının ve platformlarının kontrolünden bağımsız hizmetleri” kullanabilmeleri gerekecek.

Cihaz tarafsızlığı için başlangıç yönleriyle Dijital Piyasalar Yasası


FSFE, cihaz tarafsızlığının bazı yönlerinin AB'deki büyük teknoloji şirketlerine Dijital Piyasalar Yasası (DMA) tarafından dayatıldığını açıklıyor. Bu yönetmelik perşembe günü yürürlüğe girdi. Dijital pazarlarda rekabeti daha yüksek düzeyde yeniden tesis etmek ve bireysel hizmetler arasında birlikte çalışabilirliği ve veri taşınabilirliğini sağlamak amaçlanıyor. AB Komisyonu başlangıçta DMA kapsamında Alphabet (Google), Amazon, Apple, ByteDance (TikTok), Meta ve Microsoft'u eşik bekçileri olarak sınıflandırmıştı. Ancak FSFE, daha küçük şirketlerin de “cihaz tarafsızlığına karşı yağmacı bir tavırla davranabileceğine” dikkat çekiyor. Bu nedenle ilkenin “çok daha geniş bir bağlamda” görülmesi, tüm teknoloji şirketlerine uygulanması ve genel bir standart haline gelmesi gerekiyor.

Aynı zamanda aktivistlere göre DMA'nın kararlı bir şekilde uygulanması da önemli. Yönlendirici özgürlüğü söz konusu olduğunda bile ağ operatörlerinin bu hakkın kullanılmasına nasıl çeşitli engeller ve engeller koydukları gözlemlenebiliyor. DMA kapsamına giren kapı denetleyicilerinin, kullanıcılara “tamamen fayda sağlayan” çözümlerin uygulanmasını da engellemeye çalışmaları muhtemeldir. Örneğin Apple, DMA yükümlülüklerinden kaçınmak için zaten mahkemeye başvurdu. iPhone üreticisi, F-Droid gibi üçüncü taraf uygulama mağazası sağlayıcılarına karşı “saçma bir stratejiye” güveniyor. Genel olarak kapı denetleyicilerinin, kullanıcıları kendi ödeme ortamları gibi “duvarlı bahçelerde” tuttukları, ağa bağlı cihazları çevrimiçi hesaplara bağladıkları ve verilerin taşınabilirliğini engelledikleri bilinmektedir. Bu, kullanıcıların “yazılımı, cihazları ve hizmetleri değiştirmesini” zorlaştırır.


(benim)



Haberin Sonu
 
Üst