Piyasalarda bugün Kasım ayına ait bütçe bilgileri takip edilirken kapanış akabinde ABD Merkez Bankası (Fed) sonucu istikamet belirleyici olarak izlenecek. Bugün başlayacak ve yarın sonuçları açıklanacak PPK toplantısı ise bu hafta takip edilecek idğer bir istikamet belirleyici gelişme.
Global piyasalarda Omicron varyantının iktisada olabilecek tesirleri ve Fed’in yarın sona erecek olan iki günlük toplantısında para siyasetinde sıkılaşmaya gitmesi ihtimali risk iştahını azalttı.
Fed’in bugün tahvil alımlarını daha erken durduracağını açıklaması, faiz oranlarını artırmaya başlayacağına işaret etmesi ve muhtemelen öbür esas merkez bankaları üzerinde de bu istikamette baskı yaratması bekleniyor.
Vadeli kontratlar Mart ayına kadar tahvil alımlarının durdurulmasını ve faiz oranlarında Mayıs yahut Haziran’da yüzde 0.25 artışı, yıl sonuna kadar ise faizlerin yüzde 0.75’e yükselmesini fiyatladı.
Omicron varyantının yayılma suratı, Fed’i para siyasetinde daha gevşek davranmaya yönlendirebilecek bir zorluk olarak görülse de, son vakit içinderda yetkililerin salgın hastalıktan fazla enflasyonun kalıcılığı konusunda kaygılarının arttığı görülüyor.
Türkiye’de de enflasyon tasaları artarken TCMB’nin bir daha de faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor.
Üç yılın tepesinde bulunan yüzde 21.31 düzeyindeki enflasyonda birkaç ay ortasında yüzde 30’a yanlışsız beklenen yükselişe karşın TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin pahasını tarihi taban düzeylere düşürdüğü üzere toparlanmasına da mani oluyor.
TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan ögelerin süreksiz olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK sonucunda bundan daha sonra para siyasetinde kalan sonlu alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini tabir etmişti.
Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin iddiaları haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi içinde yer alırken, medyan beklentiye göre siyaset faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist siyaset faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.
TCMB yedi yıl ortadan daha sonra Aralık ayında, “Döviz kurlarında görülen sıhhatsiz fiyat oluşumları” niçiniyle piyasaya satım istikametinde müdahalede bulunmaya başladı.
TCMB’nin 1, 3 ve 10 Aralık’taki müdahalelerinde bankacıların TCMB bilgilerinden yaptığı hesaplamaya bakılırsa 2 milyar dolara yakın döviz satışı yapıldı. Pazartesi günkü müdahale ise dört işlemcinin hesaplamasına bakılırsa 2-2.5 milyar dolar ile birinci üç müdahalenin toplamından da fazla oldu.
Bankacılar müdahale bilgilerin önümüzdeki birkaç günde daha net hesaplanabilir hale geleceğini lakin toplam müdahalenin 4 milyar doların üzerinde gerçekmiş olduğunu belirtiyorlar.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) da bu hafta toplantı gerçekleştirecek. Esas merkez bankalarından üçünün de kendi para siyasetlerinde sıkılaşmaya gitmesi bekleniyor.
Son senelerda TCMB ve iktisat idaresinde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari istikrarda fazla verilmesini öngoren ekonomik planına yönelik kaygılar sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu yılki bedel kaybı 14.99 rekoruna göre yüzde 50’yi aştı.
TL’deki kayıpların yüzde 45 ile büyük kısmı Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin birinci faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti.
Dolar/TL bu sabah güne 14 düzeyinin çabucak üzerinde başladı. Kur saat 0821’de 14.3900/14.3990 seviyesindeydi.
Hükümet ise enflasyonda “süreksiz” yükseliş yaşanabileceğini, lakin kısa müddette açıklanması beklenen minimum fiyat artışı ve bütçe açığı artırıcı öbür önlemlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonu iş dünyası ile yaptığı görüşmede “serbest piyasadan geri adımın asla kelam konusu olmadığını” belirtirken farklı kesimlerin görüş ve sıkıntıları da dinledi. Nebati ayrıyeten Habertürk’e yaptığı açıklamada faiz artışının beklenmemesi gerektiğini de söylemiş oldu. Nebati “fazi artırmamakta kararlıyız” dedi.
Reuters’da dün yayımlanan bir haberde de dikkat çekildiği üzere iktisat idaresi 2022 bütçesinin bu hafta TBMM’de tamamlanacak görüşmeleri bitmesi akabinde artan enflasyona karşı önlemlerini ek bütçe ile yapmaya hazırlanıyor.
TCMB’nin siyaset faizi ile emsal seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise besbelli artış eğilimleni sürdürüyor. 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 22’ye kadar yaklaşmış durumda.
yatırım tavsiyesi içermez
Global piyasalarda Omicron varyantının iktisada olabilecek tesirleri ve Fed’in yarın sona erecek olan iki günlük toplantısında para siyasetinde sıkılaşmaya gitmesi ihtimali risk iştahını azalttı.
Fed’in bugün tahvil alımlarını daha erken durduracağını açıklaması, faiz oranlarını artırmaya başlayacağına işaret etmesi ve muhtemelen öbür esas merkez bankaları üzerinde de bu istikamette baskı yaratması bekleniyor.
Vadeli kontratlar Mart ayına kadar tahvil alımlarının durdurulmasını ve faiz oranlarında Mayıs yahut Haziran’da yüzde 0.25 artışı, yıl sonuna kadar ise faizlerin yüzde 0.75’e yükselmesini fiyatladı.
Omicron varyantının yayılma suratı, Fed’i para siyasetinde daha gevşek davranmaya yönlendirebilecek bir zorluk olarak görülse de, son vakit içinderda yetkililerin salgın hastalıktan fazla enflasyonun kalıcılığı konusunda kaygılarının arttığı görülüyor.
Türkiye’de de enflasyon tasaları artarken TCMB’nin bir daha de faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor.
Üç yılın tepesinde bulunan yüzde 21.31 düzeyindeki enflasyonda birkaç ay ortasında yüzde 30’a yanlışsız beklenen yükselişe karşın TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin pahasını tarihi taban düzeylere düşürdüğü üzere toparlanmasına da mani oluyor.
TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan ögelerin süreksiz olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK sonucunda bundan daha sonra para siyasetinde kalan sonlu alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini tabir etmişti.
Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin iddiaları haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi içinde yer alırken, medyan beklentiye göre siyaset faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist siyaset faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.
TCMB yedi yıl ortadan daha sonra Aralık ayında, “Döviz kurlarında görülen sıhhatsiz fiyat oluşumları” niçiniyle piyasaya satım istikametinde müdahalede bulunmaya başladı.
TCMB’nin 1, 3 ve 10 Aralık’taki müdahalelerinde bankacıların TCMB bilgilerinden yaptığı hesaplamaya bakılırsa 2 milyar dolara yakın döviz satışı yapıldı. Pazartesi günkü müdahale ise dört işlemcinin hesaplamasına bakılırsa 2-2.5 milyar dolar ile birinci üç müdahalenin toplamından da fazla oldu.
Bankacılar müdahale bilgilerin önümüzdeki birkaç günde daha net hesaplanabilir hale geleceğini lakin toplam müdahalenin 4 milyar doların üzerinde gerçekmiş olduğunu belirtiyorlar.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) da bu hafta toplantı gerçekleştirecek. Esas merkez bankalarından üçünün de kendi para siyasetlerinde sıkılaşmaya gitmesi bekleniyor.
Son senelerda TCMB ve iktisat idaresinde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari istikrarda fazla verilmesini öngoren ekonomik planına yönelik kaygılar sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu yılki bedel kaybı 14.99 rekoruna göre yüzde 50’yi aştı.
TL’deki kayıpların yüzde 45 ile büyük kısmı Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin birinci faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti.
Dolar/TL bu sabah güne 14 düzeyinin çabucak üzerinde başladı. Kur saat 0821’de 14.3900/14.3990 seviyesindeydi.
Hükümet ise enflasyonda “süreksiz” yükseliş yaşanabileceğini, lakin kısa müddette açıklanması beklenen minimum fiyat artışı ve bütçe açığı artırıcı öbür önlemlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonu iş dünyası ile yaptığı görüşmede “serbest piyasadan geri adımın asla kelam konusu olmadığını” belirtirken farklı kesimlerin görüş ve sıkıntıları da dinledi. Nebati ayrıyeten Habertürk’e yaptığı açıklamada faiz artışının beklenmemesi gerektiğini de söylemiş oldu. Nebati “fazi artırmamakta kararlıyız” dedi.
Reuters’da dün yayımlanan bir haberde de dikkat çekildiği üzere iktisat idaresi 2022 bütçesinin bu hafta TBMM’de tamamlanacak görüşmeleri bitmesi akabinde artan enflasyona karşı önlemlerini ek bütçe ile yapmaya hazırlanıyor.
TCMB’nin siyaset faizi ile emsal seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise besbelli artış eğilimleni sürdürüyor. 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 22’ye kadar yaklaşmış durumda.
yatırım tavsiyesi içermez