Hayvanlardan elde ettikleri et ve sütün fiyatının da tıpkı oranda yükselmemesi niçiniyle hasılatlarında eskiye bakılırsa düşüş olduğunu aktaran İhtimam, şöyleki konuştu:
“Şu anda üreticiler olarak çiğ sütün litresini 3 liradan satıyoruz. Marketlerde 9 liraya kadar varan süt fiyatını ve biz üreticiden daha fazla para kazananların olduğunu görmek bizi üzüyor. Bunun ham hususu bizden çıkıyor lakin ortada bunu tüketiciye ulaştıranlar kadar para kazanamıyoruz. Endüstrici bu sütü bizden alıp işliyor, üzerine kar marjı koyuyor. Paranın maliyetine kadar her şeyini hesap edebiliyor ancak bizim burada bunu hesap etme üzere bir bahtımız yok. Piyasa kuralları her neyse oradan veriyoruz. Sanayiciden aldığı eseri distribütörler alt bayilere, marketlere dağıtıyorlar, onlar kar marjlarını koyuyorlar. Yüzde 25’ten aşağı karla çalışan market aslına bakarsanız yok. Doğal olarak da tüketici ‘Bunun fiyatı niçin bu kadar değerli?’ diyor. Bu yüksek fiyatın müsebbibi asla üretici değil hatta en çok üretici mağdur oluyor. Biz asla ‘En az yüzde 15-20 kazanmalıyız’ demiyoruz. Günün kuralları her neyse ona hizmet edip yararımıza razı oluyoruz.”
İhtimam, para kazansalar da kazanamasalar da hayvanlarını beslemeye devam ettiklerini lisana getirdi.
Faruk İhtimam, “Son 10 günde yeme 2 kere artırım geldi, 3’üncüsü de kapıda. O da geldiğinde sütü 3 liraya mal etmek mümkün değil.” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığının süt takviyesini 40 kuruşa çıkardığını anlatan İtina, bakanlık hibelerinin ve kredi takviyelerinin devamını beklediklerini söylemiş oldu.
Faruk İtina, kuraklığın önemli bir sorun olduğuna dikkati çekerek şunları söylemiş oldu:
“Verimlerin önemli manada düştüğünü görüyoruz. ötürüsıyla biz esasen kendi ürettiği buğdayı kendisine yetiren bir ülke değiliz. İthal etmek durumundayız. Pandemiyi de yok sayamayız, bu niçinle de dünyada ham unsur meblağları da önemli bir biçimde yükseldi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bizleri regüle etmeye çalışsa da kuraklık birebir zamandavletimizi zora sokuyor birebir vakitte biz üreticileri zora sokuyor. Buğdayını, arpasını ekenler hakkıyla para kazanamadı. Sapından samanından elde edeceği gelir de düştü. İnşallah TMO aracılığıyla devletimiz gerekli önlemleri alır, ambarlarını doldurur. Kış aylarında daha külfetli bir devir yaşamayız diye umut ediyorum.”
Kadir Güneş de 50 büyükbaş hayvanının bulunduğunu söylemiş oldu. Piyasalarda süt fiyatlarının istikrarlı bir biçimde oluşması gerektiğini anlatan Güneş, aracıların kaldırılması gerektiğini, bu yapılırsa tüketimin daha da artacağını ve üreticinin daha fazla kazanacağını tabir etti.
“Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz”
İlçede 15 büyükbaş hayvanıyla süt üreticiliğine devam eden Kadir Sili de kuraklık niçiniyle yem fiyatlarının fazlaca arttığına işaret etti.
Bir çuval yemin 160 lira olduğunu belirten Sili, “Yemin fiyatı 90 liraydı, et kesim fiyatı 42 liraydı. Şu anda yemin fiyatı 160 lira, et kesim fiyatı bir daha birebir. Mağdur durumdayız. Süt için de bir parite olması gerekiyor. 1 litre sütü sattığımız vakit 1,5 kilo yem almamız gerekiyor. Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz. Kuraklık mahsulümüzü etkiliyor, az oluyor. Az olduğu için mecburen ithal ediyoruz. Bu durumun da tahlile kavuşmasını istiyoruz. Dışarıdan 110 liraya arpa alıyoruz. Devletimiz bize 96 liraya arpa veriyor, bu dayanaktan dolayı teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
yatırım tavsiyesi içermez
“Şu anda üreticiler olarak çiğ sütün litresini 3 liradan satıyoruz. Marketlerde 9 liraya kadar varan süt fiyatını ve biz üreticiden daha fazla para kazananların olduğunu görmek bizi üzüyor. Bunun ham hususu bizden çıkıyor lakin ortada bunu tüketiciye ulaştıranlar kadar para kazanamıyoruz. Endüstrici bu sütü bizden alıp işliyor, üzerine kar marjı koyuyor. Paranın maliyetine kadar her şeyini hesap edebiliyor ancak bizim burada bunu hesap etme üzere bir bahtımız yok. Piyasa kuralları her neyse oradan veriyoruz. Sanayiciden aldığı eseri distribütörler alt bayilere, marketlere dağıtıyorlar, onlar kar marjlarını koyuyorlar. Yüzde 25’ten aşağı karla çalışan market aslına bakarsanız yok. Doğal olarak da tüketici ‘Bunun fiyatı niçin bu kadar değerli?’ diyor. Bu yüksek fiyatın müsebbibi asla üretici değil hatta en çok üretici mağdur oluyor. Biz asla ‘En az yüzde 15-20 kazanmalıyız’ demiyoruz. Günün kuralları her neyse ona hizmet edip yararımıza razı oluyoruz.”
İhtimam, para kazansalar da kazanamasalar da hayvanlarını beslemeye devam ettiklerini lisana getirdi.
Faruk İhtimam, “Son 10 günde yeme 2 kere artırım geldi, 3’üncüsü de kapıda. O da geldiğinde sütü 3 liraya mal etmek mümkün değil.” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığının süt takviyesini 40 kuruşa çıkardığını anlatan İtina, bakanlık hibelerinin ve kredi takviyelerinin devamını beklediklerini söylemiş oldu.
Faruk İtina, kuraklığın önemli bir sorun olduğuna dikkati çekerek şunları söylemiş oldu:
“Verimlerin önemli manada düştüğünü görüyoruz. ötürüsıyla biz esasen kendi ürettiği buğdayı kendisine yetiren bir ülke değiliz. İthal etmek durumundayız. Pandemiyi de yok sayamayız, bu niçinle de dünyada ham unsur meblağları da önemli bir biçimde yükseldi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bizleri regüle etmeye çalışsa da kuraklık birebir zamandavletimizi zora sokuyor birebir vakitte biz üreticileri zora sokuyor. Buğdayını, arpasını ekenler hakkıyla para kazanamadı. Sapından samanından elde edeceği gelir de düştü. İnşallah TMO aracılığıyla devletimiz gerekli önlemleri alır, ambarlarını doldurur. Kış aylarında daha külfetli bir devir yaşamayız diye umut ediyorum.”
Kadir Güneş de 50 büyükbaş hayvanının bulunduğunu söylemiş oldu. Piyasalarda süt fiyatlarının istikrarlı bir biçimde oluşması gerektiğini anlatan Güneş, aracıların kaldırılması gerektiğini, bu yapılırsa tüketimin daha da artacağını ve üreticinin daha fazla kazanacağını tabir etti.
“Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz”
İlçede 15 büyükbaş hayvanıyla süt üreticiliğine devam eden Kadir Sili de kuraklık niçiniyle yem fiyatlarının fazlaca arttığına işaret etti.
Bir çuval yemin 160 lira olduğunu belirten Sili, “Yemin fiyatı 90 liraydı, et kesim fiyatı 42 liraydı. Şu anda yemin fiyatı 160 lira, et kesim fiyatı bir daha birebir. Mağdur durumdayız. Süt için de bir parite olması gerekiyor. 1 litre sütü sattığımız vakit 1,5 kilo yem almamız gerekiyor. Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz. Kuraklık mahsulümüzü etkiliyor, az oluyor. Az olduğu için mecburen ithal ediyoruz. Bu durumun da tahlile kavuşmasını istiyoruz. Dışarıdan 110 liraya arpa alıyoruz. Devletimiz bize 96 liraya arpa veriyor, bu dayanaktan dolayı teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
yatırım tavsiyesi içermez