Cahiers du Cinéma, Sight and Sound mecmuaları ve John Waters’ın akabinde IndieWire da 2021’in en düzgün sinemaları listesini deklare etti. Aralarında hâlâ izlemedikleriniz var ise vakit kaybetmeden izlemenizi tavsiye ediyor ve sizi bu yıl isminden sıkça kelam ettiren üretimlerin yer aldığı 25 sinemalık listeyle baş başa bırakıyoruz!
Not 1: Film açıklamalarında Beyazperde’den faydalanılmıştır.
Not 2: İçeriğimizde IndieWire’ın sıralaması sondan başa gerçek yer almaktadır.
Kaynak:
*****://www.indiewire.com/gallery/bes…
25. Test Pattern – Shatara Michelle Ford
Renesha ve Evan’ın ilgisi, genç bayanın tecavüze uğramasıyla sınanır. Siyahi bir bayan olan Renesha’nın tecavüze uğramasını akabinde Evan, sevgilisine tecavüze uğradığına dair rapor alabilmek için hastane hastane dolaşır. Bu süreç onların münasebetlerinin sınanmasına yol açar.
24. Babardeală cu buclucsau porno balamuc – Radu Jude
Genç bir bayan olan Emi, bir okulda öğretmenlik yapar. Onun ömrü, şahsi imajlarının yer aldığı bir kasetin internete yayılmasıyla değişik bir hal alır. Öğrencilerin aileleri, Emi’nin okuldan ayrılmasını ister. Kendisinin misyondan alınmasını isteyen anne babalarla buluşmaya zorlanan Emi, onların baskılarına teslim olmamaya karar verir.
23. Spencer – Pablo Larraín
Spencer, 1981 yılında Prens Charles ile evlenen Diana Frances Spencer’ın hayat kıssasını mevzu ediyor. 1991 yılında İngiltere Kraliyet ailesi Noel tatilini Sandringham Köşkü’nde geçirmeye karar verir. Her şey yolunda gözükür fakat Leydi Diana mutsuzluğunu saklamaya çalışır. Dışarıdan gözüken şaşalı hayatın içine hapsolan Diana, Prens Charles ile olan evliliğinin artık sonuna geldiğini düşünür ve 1991 Noel tatilini Kraliyet ortasında geçirmek istediği son günleri bulunmasına karar verir.
22. West Side Story – Steven Spielberg
- çabucak hemen gösterime girmediğinden IMDb puanı bilinmeyen.
1957 üretimi müzikalin uyarlaması olan West Side Story, iki genç içindeki yasak aşkı ve farklı etnik kökenlere sahip olan iki sokak çetesi içindeki rekabeti bahis ediyor.
21. The Souvenir Part II – Joanna Hogg
Genç bir sinema öğrencisi olan Julie, cazip ve manipülatif bir adamla güç bir bağlantıdan çıkar. Meslek ömründe kendi sesini bulmaya çalışan Julie, yaratım sürecine girmeye çalışır.
20. Sheytan vojud nadarad – Mohammad Rasoulof
Sheytan vojud nadarad, İran’daki mevt cezaları ile ilgili dört farklı kıssayı bahis ediyor. Direktör Mohammad Rasoulof’un her kıssada kendi tecrübelerine yer verdiği sinemada, ferdi özgürlüğün despotik bir rejim ve görünüşte kaçınılmaz tehditler altında ne ölçüde tabir edilebileceği üzerinde duruluyor. Dört farklı kıssanın ele alındığı sinemada, her sabah erkenden kalkıp nereye gittiği bilinmeden örnek eş ve baba olan Heshmat’ın, bir adam öldürmeyi hayal bile edemeyen ancak bunu yapmakla bakılırsavlendirilen Pouya’nın, kendisini bekleyen sürprizden habersiz doğum gününde sevgilisine evlilik teklifi etmeyi planlayan Javad’ıb ve ilaç kullanmayan bir tabip olan Bahram’ın kıssası anlatılıyor.
19. Zola – Janicza Bravo
Zola, bir restoranda garson olarak çalışan genç bir bayandır. Bir gün restorana gelen Stefani ile tanışması Zola’nın hayatının değişmesine yol açar. Seks çalışanı olan Stefani ile kurduğu dostluk, Zola’nın macera dolu bir seyahate çıkmasına yol açar.
18. Pig – Michael Sarnoski
Michael Sarnoski’nin direktörü olduğu Pig, bir yer mantarı toplayıcısının öyküsünü anlatıyor. Oregon’un yırtıcı bölgesinde yaşayan Rob’un can dostu olan ve ona yiyecek aramasında yardım eden domuz kaçırılır. Bu niçinle Rob, Portland’da bıraktığı geçmişiyle bir daha karşılaşmak ve yüzleşmek zorundadır.
17. The Lost Daughter – Maggie Gyllenhaal
İngilizce öğretmeni olan Leda, kendisini işine ve çocuklarıyla adayan bekar bir annedir. Kızları babalarıyla bir arada olmak için meskenden ayrıldığında Leda kendisini ziyadesiyle yalnız hisseder. Bu histen uzaklaşmak isteyen Leda, Güney İtalya’da küçük bir kıyı kasabasında tatil yapmaya karar verir. Fakat sakin ve sessiz geçen birkaç günün akabinde Leda’nın tanıştığı rahatsız edici bir aile, Leda’nın geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalmasına yol açar.
16. Verdens verste menneske – Joachim Trier
Dünyanın En Berbat İnsanı, Julie isminde genç bir hanımın hayatına odaklanıyor. Yakında 30 yaşında olacak olan Julie’nin aşk ömrü pek yolunda değildir. 45 yaşındaki çizgi roman muharriri Aksel ile bir arada yaşayan Julie, onun hayatını yaşadığını hisseder. Ailesinin beklentileri ve Aksel’in çocuk isteğinin yükünü taşıyamayan Julie, daima değişen hayallerinin peşinden koşmaya devam eder. Onun ömrü, genç ve güzel Eivind ile tanışmasıyla farklı bir hal alır.
15. Procession – Robert Greene
Netflix’te yayında olan Procession isimli belgesel, rahiplerin istismarına uğramış 6 erkeği takip ediyor.
14. Red Rocket – Sean Baker
Los Angelas’da yaşayan Mikey Saber, eski bir porno yıldızıdır. Artık kendisine yeni bir hayat kurmak isteyen Mikey, memleketi Teksas’a dönmeye karar verir. Lakin Teksas’ta yaşadığı kasabaya geri dönmesi, bölge sakinlerinin yansısına yol açar zira kimse onun geri dönmesini istememektedir.
13. CODA – Sian Heder
17 yaşındaki Ruby, işitme engelli bir ailenin işiten tek üyesidir. Genç kız, ebeveynlerinin ve ağabeyinin balıkçılık işinin ayakta kalması için, okula gitmeden sabahları onlara yardımcı olur. Ruby’nin ömrü, okulda koroya katılmasıyla apayrı bir hal alır. Müzik söylemeye karşı büyük tutkusu olan Ruby’nin bu durumu koro şefinin de dikkatini çeker. Şef, Ruby’yi balık tutmanın ötesinde bir geleceği düşünmeye teşvik eder. Bunun üzerine Ruby, ailesine olan yükümlülüğü ile hayallerinin peşinden gitme içinde kalır.
12. Passing – Rebecca Hall
Clare, 1920’ler hayatını beyaz üzere davranarak yaşamaya karar veren açık ciltli siyah bir bayandır. Kendisi üzere olan okul arkadaşı Irene ise Afro-Amerikan toplumunun ortasında yaşar. yıllar daha sonra bir daha bir ortaya gelen Clare ve Irene, seçimleri niçiniyle çatışma yaşar. Renk çizgisinin zıt taraflarında yaşamayı seçen Clare ve Irene, vakit içinde birbirlerini kendi dünyalarına çeker.
11. Bergman Island – Mia Hansen-Løve
Bergman Island’a bir çift, gelecek sinemaları için senaryo yazmak üzere bir adada inzivaya çekilir. Gittikleri yer, Ingmar Bergman’a ilham veren bir adadır. Yaz boyunca orada kalan çift için vakit içinde hayal ile gerçek birbirine karışmaya başlar. Gerçekler bulanıklaşmaya başlar ve adanın yırtıcı tabiatına teslim olurlar.
10. Madres paralelas – Pedro Almodóvar
Madres Paralelas, tıpkı gün tıpkı hastanede doğum yapan iki hanımın hayatına odaklanıyor. Bayanlar bu biçimdedan itibaren çok paralel bir ömür sürer.
9. The Green Knight – David Lowery
Yeşil Şövalye, hükümdara sadakatini ispat etmek için düşmanı Yeşil Şövalye ile yüzleşmek için şiddetli bir savaşa girişen Sir Gawain’in öyküsünü husus ediyor. Sir Gawain, Kral Arthur’un yuvarlak masa şövalyelerindendir. Kral Arthur’a olan sadakatini kanıtlamak isteyen Sir Gawain, bu yüzden kendisine meydan okuyan Yeşil Şövalye ile şiddetli bir uğraşa girişir. Büyük bir mağlubiyete uğramasının akabinde Yeşil Şövalye, Sir Gawain’e tuhaf bir teklifte bulunur. Bu teklif Sir Gawain’in destansı bir maceraya atılmasına yol açar.
8. The Card Counter – Paul Schrader
The Card Counter, bir kumarbaz ve eski asker olan William Tell’in öyküsünü anlatıyor. Tell, geçmişlerinden gelen ortak bir düşman için genç bir adamla birlikte intikam arayışına girer. Tell, sadece kartlarla oynamak istiyordur. Fakat kumarhanedeki hükümdarlığı Cirk geldiği vakit alt üst olur. Genç ve hırslı bir adam olan Cirk, William Tell’den yardım isteyecektir. Tell, Cirk ile ortak çıkarları olabileceğini düşünür. İkili birlikte kumar finansmanı La Linda’dan takviye almaya başlarlar ve birlikte bir kumarhaniçin başkasına gitmek üzere yollara düşerler. Tell, bir anda kendini karanlık geçmişine dönmüş olarak bulacaktır.
7. Memoria – Apichatpong Weerasethakul
Memoria, hastalanan kardeşini ziyaret etmek için Kolombiya’ya giden genç bir bayana odaklanıyor. Orkide çiftliğinde çalışan genç bir bayan, kardeşi rahatsızlanınca Kolombiya’ya gitmek zorunda kalır. Genç bayan, burada başına geleceklerden bihaber Kolombiya’ya gerçek yola koyulur. Burada inşaat firmasında çalışan Fransız bir arkeologla ve genç bir müzisyenle yolları kesişir. Kente alışmakta zorluk çeken bayan, her gece duyduğu kuvvetli patlama seslerinden çok mustariptir. Uyumasını engelleyen seslere artık tahammül edemeyen bayan, bu sırada tanıştığı bir balıkçıdan başının karışmasına niye olacak şeyler öğrenir. Kendisini asırlardır yaşayan bir uzaylı olarak tanıtan balıkçı, sesleri yalnızca hanımın duyduğunu ve uykusuzluğunu sadece kendisinin çözebileceğini söyler.
6. Summer of Soul – Ahmir “Questlove” Thompson
Belgeselde, 1969 yılında düzenlenen 300 bin bireyden çok iştirakçisi bulunan Harlem Kültür Festivali’nin manzaralarına yer veriliyor. 50 yıl evvel çekilen imajların gün yüzüne çıktığı belgeselde, Afrikalı Amerikalı müzik kültürü izleyicilere tanıtılıyor.
5. Titane – Julia Ducournau
Titane, yıllar evvel kaybolduğu argüman edilen bir adamın ortaya çıkmasıyla yaşananları mevzu ediyor. Özel müfettişler bir gün havaalanında yüzü morarmış bir adam bulur. Adam, kendisini on yıl evvel kaybolan Adrien Legrand olduğunu tez eder. Oğlunun bulunduğu haberini alan Adrien’in babası Vincent, on yıl boyunca yaşadığı kabusun artık bitmiş olduğini düşünerek genç adamı konutuna gdolayır. Bu süreçte bir dizi dehşetli cinayet bölgeyi tesiri altına alır.
4. Flee – Jonas Poher Rasmussen
Direktör koltuğunda Jonas Poher Rasmussen’in oturduğu Flee, Avrupa’ya kaçan mültecilerin ömrüne odaklanıyor.
3. Doraibu mai kâ – Ryusuke Hamaguchi
Oyuncu ve direktör olan Yusuke Kafuku’nın, karısı Fukaku ile keyifli bir hayatı vardır. Fakat karısının ortadan kaybolmasıyla Yusuke’nin memnunluğu yarım kalır. Ortadan geçen iki yılın akabinde Yusuke, bir tiyatro şenliğinde direktörlük nazaranvini üstlenir ve bu yüzden Hiroşima’ya masraf. Genç adam burada kendisine liderlik etmesi için bakılırsavlendirilen, fazla konuşmayan ve tahminen de onun görmezden geldiği şeyleri bilen genç bir bayan olan Misaki ile tanışır.
2. Licorice Pizza – Paul Thomas Anderson
1970’lerin San Fernando Vadisi’nde geçen Soggy Bottom, beraberinde başarılı bir çocuk oyuncu olan bir lise öğrencisinin ömrüne odaklanıyor.
1. The Power of the Dog – Jane Campion
Thomas Savage’ın tıpkı isimli romanından uyarlanan The Power of the Dog, Montana’da geniş bir çiftliğe sahip olan iki kardeşin kıssasını husus ediyor. Birbirlerinden farklı karakterde olan Phil ve George ismindeki iki kardeş, Montana vadisindeki en büyük çiftliğin sahibidir. Zeki ve başarılı bir adam olan Phil, zayıflığı hor görmektedir. Kendisini işine adayan, sessiz bir adam olan George ise sevgi dolu bir ruha sahiptir. İki kardeş senelerca tıpkı çatı altında hayatlarını sürdürmektedir. Lakin onların hayatı, George’un genç dul bir bayanla olan beklenmedik evliliği ile alt üst olur. Phil ise çiftliklerine yerleşen bu hanımın varlığından pek rahatsızdır. Bu duruma bir son vermek isteyen Phil, kardeşinin eşini ortadan kaldırmak için amansız bir savaşa soyunur.
