Global piyasalarda Omicron varyantının iktisada olabilecek tesirleri ve Fed’in yarın sona erecek olan iki günlük toplantısında para siyasetinde sıkılaşmaya gitmesi ihtimali risk iştahını azalttı.
İki günlük para siyaseti toplantısı yarın sona erecek olan Fed’in, yüksek enflasyonla uğraş etmek için aylık 120 milyar dolar bedelinde tahvil alımı gerçekleştirdiği programının durdurulma takvimini öne çekeceğine işaret etmesi bekleniyor. Bu atağın, Fed’in faiz artırımlarına da kapı açması bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) da bu hafta toplantı gerçekleştirecek. En önemli merkez bankalarından üçünün de kendi para siyasetlerinde sıkılaşmaya gitmesi bekleniyor.
TCMB’NİN FAİZ KARARI EN KIYMETLİ GÜNDEM UNSURU
İçeride ise TCMB’nin indirim beklenen faiz sonucu haftanın en kıymetli gündem hususu olarak izleniyor.
TCMB yüksek enflasyona ve TL’de arka arda gelen sert kıymet kayıplarına ve misal ülkelerde sıkılaştırmaların başlamasına karşın faiz indirimlerine devam ediyor.
TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan ögelerin süreksiz olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK sonucunda bundan daha sonra para siyasetinde kalan sonlu alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini tabir etmişti.
TCMB yılın son Para Siyaseti Konseyi (PPK) toplantısının sonuçlarını 16 Aralık’ta açıklayacak ve beklenti siyaset faizini 100 baz puan indirmesi tarafında.
Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin kestirimleri haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi içinde yer alırken, medyan beklentiye göre siyaset faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist siyaset faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.
MÜDAHALE DÜN 2-2.5 MİLYAR DOLAR HESAPLANIYOR
TCMB yedi yıl ortadan daha sonra Aralık ayında, “Döviz kurlarında görülen sıhhatsiz fiyat oluşumları” niçiniyle piyasaya satım tarafında müdahalede bulunmaya başladı.
TCMB’nin 1, 3 ve 10 Aralık’taki müdahalelerinde bankacıların TCMB bilgilerinden yaptığı hesaplamaya bakılırsa 2 milyar dolara yakın döviz satışı yapıldı.
Dünkü müdahale ise dört işlemcinin hesaplamasına nazaran 2-2.5 milyar dolar ile birinci üç müdahalenin toplamından da fazla oldu.
Bankacılar müdahale dataların önümüzdeki birkaç günde daha net hesaplanabilir hale geleceğini lakin toplam müdahalenin 4 milyar doların üzerinde gerçekmiş olduğunu belirtiyorlar.
”NET HALDE DÜN GÖRDÜK”
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Dünkü süreçlere baktığımızda hacimlerin arttığını lokallerden önemli bir döviz talebi geldiğini görüyoruz. Sıhhatsiz fiyat oluşumunu net biçimde dün gördük. Lakin dün dikkat çeken bir konu döviz cinsi varlıklara TCMB müdahalesi başladığı anda lokallerin önemli bir talebi olmasıydı” dedi ve ekledi:
“TCMB’nin faiz indirimlerinin devam edeceği kaygısı TL’de kıymet kayıplarının da süreceği beklentisini tetikliyor. bu türlü TL için optimist bir kestirim yapmak güç. Volatilite de fazlaca değerli. Dün her açıdan olmaması gereken piyasa gördük. Sanırsam bu niçinle TCMB de müdahale ölçüsünü agresifleştirmek zorunda kaldı diye düşünüyorum.”
TL’NİN BEDEL KAYBI YÜZDE 50’Yİ AŞTI
Son senelerda TCMB ve iktisat idaresinde sık sık değişikliğe gidilmesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari istikrarda fazla verilmesini önbakılırsan ekonomik planına yönelik tasalar sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu yılki paha kaybı 14.99 rekoruna göre yüzde 50’yi aştı.
TL’deki kayıpların yüzde 45 ile büyük kısmı Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin birinci faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti.
TOPARLANMASINA MAHZUR OLUYOR
Üç yılın doruğunda bulunan yüzde 21.31 düzeyindeki enflasyonda birkaç ay ortasında yüzde 30’a yanlışsız beklenen yükselişe karşın TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin bedelini tarihi taban düzeylere düşürdüğü üzere toparlanmasına da mahzur oluyor.
DOLARDA SON DURUM
Dolar/TL güne 14 düzeyinin çabucak altında başladı. Kur sabah saatlerinde 13.8750/13.9010 seviyesindeydi.
Hükümet ise enflasyonda “geçici” yükseliş yaşanabileceğini, fakat kısa müddette açıklanması beklenen minimum fiyat artışı ve bütçe açığı artırıcı başka önlemlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonu iş dünyası ile yaptığı görüşmede “serbest piyasadan geri adımın asla kelam konusu olmadığını” belirtirken farklı bölümlerin görüş ve problemleri da dinledi. Nebati ayrıyeten Habertürk’e yaptığı açıklamada faiz artışının beklenmemesi gerektiğini de söylemiş oldu. Nebati “fazi artırmamakta kararlıyız” dedi.
TAHVİL FAİZLERİ SERT YÜKSELİŞTE
TCMB’nin siyaset faizi ile emsal seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise bariz artış eğilimleni sürdürüyor.
Hazine’nin dünkü 2 yıllık sabit kuponlu borçlanmasında ortalama bileşik faiz yüzde 21.36 oldu. Hazine bugün ise 2 yıl vadeli kira sertifikasının direkt satışını yapacak, 9 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvil ihalesi düzenleyecek. Hazine Aralık ayı ve 2021 borçlanmasını bugünkü ihaleler ile tamamlayacak.
Tahvil getirilerine daha uzun vadede bakıldığında ise 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 21’in üzerine kadar yükselmiş durumda.
yatırım tavsiyesi içermez
İki günlük para siyaseti toplantısı yarın sona erecek olan Fed’in, yüksek enflasyonla uğraş etmek için aylık 120 milyar dolar bedelinde tahvil alımı gerçekleştirdiği programının durdurulma takvimini öne çekeceğine işaret etmesi bekleniyor. Bu atağın, Fed’in faiz artırımlarına da kapı açması bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) da bu hafta toplantı gerçekleştirecek. En önemli merkez bankalarından üçünün de kendi para siyasetlerinde sıkılaşmaya gitmesi bekleniyor.
TCMB’NİN FAİZ KARARI EN KIYMETLİ GÜNDEM UNSURU
İçeride ise TCMB’nin indirim beklenen faiz sonucu haftanın en kıymetli gündem hususu olarak izleniyor.
TCMB yüksek enflasyona ve TL’de arka arda gelen sert kıymet kayıplarına ve misal ülkelerde sıkılaştırmaların başlamasına karşın faiz indirimlerine devam ediyor.
TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan ögelerin süreksiz olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK sonucunda bundan daha sonra para siyasetinde kalan sonlu alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini tabir etmişti.
TCMB yılın son Para Siyaseti Konseyi (PPK) toplantısının sonuçlarını 16 Aralık’ta açıklayacak ve beklenti siyaset faizini 100 baz puan indirmesi tarafında.
Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin kestirimleri haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi içinde yer alırken, medyan beklentiye göre siyaset faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist siyaset faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.
MÜDAHALE DÜN 2-2.5 MİLYAR DOLAR HESAPLANIYOR
TCMB yedi yıl ortadan daha sonra Aralık ayında, “Döviz kurlarında görülen sıhhatsiz fiyat oluşumları” niçiniyle piyasaya satım tarafında müdahalede bulunmaya başladı.
TCMB’nin 1, 3 ve 10 Aralık’taki müdahalelerinde bankacıların TCMB bilgilerinden yaptığı hesaplamaya bakılırsa 2 milyar dolara yakın döviz satışı yapıldı.
Dünkü müdahale ise dört işlemcinin hesaplamasına nazaran 2-2.5 milyar dolar ile birinci üç müdahalenin toplamından da fazla oldu.
Bankacılar müdahale dataların önümüzdeki birkaç günde daha net hesaplanabilir hale geleceğini lakin toplam müdahalenin 4 milyar doların üzerinde gerçekmiş olduğunu belirtiyorlar.
”NET HALDE DÜN GÖRDÜK”
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Dünkü süreçlere baktığımızda hacimlerin arttığını lokallerden önemli bir döviz talebi geldiğini görüyoruz. Sıhhatsiz fiyat oluşumunu net biçimde dün gördük. Lakin dün dikkat çeken bir konu döviz cinsi varlıklara TCMB müdahalesi başladığı anda lokallerin önemli bir talebi olmasıydı” dedi ve ekledi:
“TCMB’nin faiz indirimlerinin devam edeceği kaygısı TL’de kıymet kayıplarının da süreceği beklentisini tetikliyor. bu türlü TL için optimist bir kestirim yapmak güç. Volatilite de fazlaca değerli. Dün her açıdan olmaması gereken piyasa gördük. Sanırsam bu niçinle TCMB de müdahale ölçüsünü agresifleştirmek zorunda kaldı diye düşünüyorum.”
TL’NİN BEDEL KAYBI YÜZDE 50’Yİ AŞTI
Son senelerda TCMB ve iktisat idaresinde sık sık değişikliğe gidilmesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari istikrarda fazla verilmesini önbakılırsan ekonomik planına yönelik tasalar sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu yılki paha kaybı 14.99 rekoruna göre yüzde 50’yi aştı.
TL’deki kayıpların yüzde 45 ile büyük kısmı Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin birinci faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti.
TOPARLANMASINA MAHZUR OLUYOR
Üç yılın doruğunda bulunan yüzde 21.31 düzeyindeki enflasyonda birkaç ay ortasında yüzde 30’a yanlışsız beklenen yükselişe karşın TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin bedelini tarihi taban düzeylere düşürdüğü üzere toparlanmasına da mahzur oluyor.
DOLARDA SON DURUM
Dolar/TL güne 14 düzeyinin çabucak altında başladı. Kur sabah saatlerinde 13.8750/13.9010 seviyesindeydi.
Hükümet ise enflasyonda “geçici” yükseliş yaşanabileceğini, fakat kısa müddette açıklanması beklenen minimum fiyat artışı ve bütçe açığı artırıcı başka önlemlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonu iş dünyası ile yaptığı görüşmede “serbest piyasadan geri adımın asla kelam konusu olmadığını” belirtirken farklı bölümlerin görüş ve problemleri da dinledi. Nebati ayrıyeten Habertürk’e yaptığı açıklamada faiz artışının beklenmemesi gerektiğini de söylemiş oldu. Nebati “fazi artırmamakta kararlıyız” dedi.
TAHVİL FAİZLERİ SERT YÜKSELİŞTE
TCMB’nin siyaset faizi ile emsal seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise bariz artış eğilimleni sürdürüyor.
Hazine’nin dünkü 2 yıllık sabit kuponlu borçlanmasında ortalama bileşik faiz yüzde 21.36 oldu. Hazine bugün ise 2 yıl vadeli kira sertifikasının direkt satışını yapacak, 9 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvil ihalesi düzenleyecek. Hazine Aralık ayı ve 2021 borçlanmasını bugünkü ihaleler ile tamamlayacak.
Tahvil getirilerine daha uzun vadede bakıldığında ise 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 21’in üzerine kadar yükselmiş durumda.
yatırım tavsiyesi içermez