CHP İktisat Masası TV’de artan besin fiyatları tartışıldı. Ekonomist Cihan İhtilal Zelyut’a konuk olan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Zelyut, salgından evvel başlayan süratli fiyat artışlarının salgınla daha da hızlandığını belirterek bu durumun münasebetlerini Sarıbal’a sordu. Sarıbal, besin fiyatlarındaki artışın ana niçini olarak tarımdaki girdilerin tamamının dövize bağlı olmasını gösterdi. Sarıbal, “Çiftçi mazotu, gübreyi ucuza alırsa ucuz üretim yapar, elektriği, tohumu, tarım ilacını ne kadar ucuza alırsa o kadar ucuza üretecektir”dedi.
O KARARLAR ÇİFTÇİYİ MÜDAFAASIZ BIRAKTI
Sarıbal, AKP’nin 2002-2008 içinde yatay giden bir döviz kuruyla hareket ettiğini, lakin 2011 daha sonrası devirde dövizin adeta koptuğunu, bu durumun tarımın bütün girdilerinin dövize endeksli olması niçiniyle üretim maliyetlerini artırdığını söylemiş oldu.
CHP’li Sarıbal, Avrupa’da devlet-çiftçi-aracı alakalarının hayli düzgün planlanmış olduğunu belirterek Türkiye’de 24 Ocak 1980 kararları ile başlayan devirde çiftçinin özgür piyasada korunmasız bırakıldığını söz etti.
Salgınla birlikte gelişmiş toplumların tarım siyasetlerini gözden geçirdiklerinin altını çizen Sarıbal, “Bu toplumlar yeniden ulusal tarım dediler, tarımda ulusal siyasetler dediler” formunda konuştu.
Sarıbal, müdafaacı siyasetlerin stokları denetim etmesi ve üretim düşüşlerinin meblağları son devirde sert bir biçimde üst çektiğinin altını çizdi.
BESİN KRİZİ YAŞIYORUZ
Sarıbal devamında şu biçimde konuştu:
“Türkiye şu an bir besin krizi yaşıyor, bunu epeyce net bir biçimde söyleyebilirim. Bir tarafta bu fiyatlarla besine sonsuz biçimde ulaşan bir kesim varken öteki tarafta yoksullukla boğuşan, besine ulaşamayan, pazarlardan kalan eserlerle beslenen, halk ekmeklerin önünde kuyruk olan, ucuz ekmek almak için uğraşanlar var.
Çok net söylüyorum, ziyan eden çiftçi olamaz, değerli yiyen tüketici olamaz, dünyanın en kıymetli tarım topraklarında toplum açlığa, yoksulluğa terkedilemez, Türkiye bütün bunları aşabilir tek şeye, siyasi iradeye muhtaçlık var.”
yatırım tavsiyesi içermez
Zelyut, salgından evvel başlayan süratli fiyat artışlarının salgınla daha da hızlandığını belirterek bu durumun münasebetlerini Sarıbal’a sordu. Sarıbal, besin fiyatlarındaki artışın ana niçini olarak tarımdaki girdilerin tamamının dövize bağlı olmasını gösterdi. Sarıbal, “Çiftçi mazotu, gübreyi ucuza alırsa ucuz üretim yapar, elektriği, tohumu, tarım ilacını ne kadar ucuza alırsa o kadar ucuza üretecektir”dedi.
O KARARLAR ÇİFTÇİYİ MÜDAFAASIZ BIRAKTI
Sarıbal, AKP’nin 2002-2008 içinde yatay giden bir döviz kuruyla hareket ettiğini, lakin 2011 daha sonrası devirde dövizin adeta koptuğunu, bu durumun tarımın bütün girdilerinin dövize endeksli olması niçiniyle üretim maliyetlerini artırdığını söylemiş oldu.
CHP’li Sarıbal, Avrupa’da devlet-çiftçi-aracı alakalarının hayli düzgün planlanmış olduğunu belirterek Türkiye’de 24 Ocak 1980 kararları ile başlayan devirde çiftçinin özgür piyasada korunmasız bırakıldığını söz etti.
Salgınla birlikte gelişmiş toplumların tarım siyasetlerini gözden geçirdiklerinin altını çizen Sarıbal, “Bu toplumlar yeniden ulusal tarım dediler, tarımda ulusal siyasetler dediler” formunda konuştu.
Sarıbal, müdafaacı siyasetlerin stokları denetim etmesi ve üretim düşüşlerinin meblağları son devirde sert bir biçimde üst çektiğinin altını çizdi.
BESİN KRİZİ YAŞIYORUZ
Sarıbal devamında şu biçimde konuştu:
“Türkiye şu an bir besin krizi yaşıyor, bunu epeyce net bir biçimde söyleyebilirim. Bir tarafta bu fiyatlarla besine sonsuz biçimde ulaşan bir kesim varken öteki tarafta yoksullukla boğuşan, besine ulaşamayan, pazarlardan kalan eserlerle beslenen, halk ekmeklerin önünde kuyruk olan, ucuz ekmek almak için uğraşanlar var.
Çok net söylüyorum, ziyan eden çiftçi olamaz, değerli yiyen tüketici olamaz, dünyanın en kıymetli tarım topraklarında toplum açlığa, yoksulluğa terkedilemez, Türkiye bütün bunları aşabilir tek şeye, siyasi iradeye muhtaçlık var.”
yatırım tavsiyesi içermez