Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapan yetiştiricilerle köylere giderek görüştü. Gürer’e meselelerini anlatan besiciler, yem fiyatlarındaki ve ahır masraf artışlarının önemli mağduriyet yarattığını belirtti.
Hayvancılık yapan Kenan Yılmaz Akpınar, Gürer’e, geçen yılki yem fiyatlarıyla bu yılki yem fiyatları içindeki fahiş artışı datalarla anlattı. Geçen yıl tonu 1000 lira olan yonca samanının bu yıl 2 bin 500 liraya, 1500-2000 lira içindeki mısırın bu yıl 5 bin liraya, 250 lira olan toklu yeminin 600 liraya, 80 lira olan süt yeminin ise 260 liraya çıktığını belirten Kenan Yılmaz Akpınar, fabrikalar özelleştirilmeden fiyatsız verilen pancar küspesinin ise özel şeker fabrikaları tarafınca çiftçiye 500 liradan satıldığını anlattı.
“KUZU ÜŞÜMESİN DİYE KUCAĞIMDA BAKIYORDUM”
Bu koşullarda hayvancılık yapmanın zorluğuna değinen Kenan Yılmaz Akpınar, “Bu köyde hayli sayıda hayvancılıkla uğraşan vatandaş, başta yem olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış niçiniyle hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı. Biz ise mısır ve yoncayı dededen kalma tarlalarda yetiştirerek hayvan yemi yaptığımız için bir nebze olsun masrafları düşürmüş olduk. Maliyete kendi işçiliğimizi katmıyoruz. Kendimiz üretmez isek dışarıdan parayla yem alıp hayvancılık yapmak epeyce güç bu haliyle kazanamıyoruz .Büyümekten vazgeçtik küçülüyoruz da biraz daha yavaş küçülelim diye uğraşıyoruz. Bu da dedelerimiz babalarımızdan kalan topraklar yardımıyla oluyor. Bu nizamı bugün kurabilme sürdürebilme bugün kurallarında imkanı yok. Yeni bir şey katamıyoruz. Koyuna üç sene evvel bakmamla bugün bakmam farklı. Üç sene evvel sabaha kadar koyunun kuzu doğurmasını bekliyordum kuzu üşümesin diye kucağımda bakıyordum. Artık kuzunun doğduğunu istemiyorum. Zira kuzuyu doyuramıyorum. Tarım krediden, pancar kooperatifi aldığım yemin parasını güç ödüyorum. Ha ne oluyor kuzunun başında sabaha kadar sen mi kalıyorsun. Kaldığın yanına kar kalıyor. Köyde Üniversite mezunu şuurlu çiftçilik yapan var. Yerlerimiz geniş lakin hayvancılık yapan çiftçilik ve esnaflıkta yapmazsa ayakta kalması zor” dedi.
Kenan Yılmaz Akpınar, 4 yıl evvel Tarım ve Orman Bakanlığınca açıklanan koyun projesi kapsamında köyüne dönüş yapan her köylüye 300-400 koyun verileceğinin söylendiğini anımsatarak, bu projenin kısa sürdüğünü, 7 seneliğine düve kredisi çekenlerin ise projenin çabucak hemen ikinci yılında düveleri bölüme gönderdiğini anlattı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise yaptığı açıklamada hayvancılığın zorluğuna işaret ederek, “Hayvancılık günün 24 saati ilgi gerektirir. Tatili yok. Bayramı yok. Hayvancı gününü yarısı ahırda geçer. Hayvancılıkta yem sarfiyatları toplam masrafın yüzde 70’ini oluşturuyor. Yem maliyetinin kesinlikle düşürülmesi gerekiyor. Raftaki süt ve et ile mamul eser fiyatlar artıyor. Bu artışın hayvancılık yapanın geliri artmasını sağlamıyor. Besici ve süt inekçiliği yapan yaptığı masrafı çıkaramıyor. Besici hayvanını bölüme verdiği fiyatın nerede ise iki katına tüketiciye ulaşmasında ‘biz emek veriyoruz aracı kazanıyor’ diye yorumluyorlar. Büyükbaşta küçükbaşta bakıp beslediği hayvana verdiği yemin parasını üretici kazanamıyor” sözlerini kullandı.
ET VE SÜT İÇİN KRİZ YAŞANMAMALI
Ömer Fethi Gürer, Niğde’de farklı köylerde de hayvancılıkla ilgili meseleler artığını, ülke genelinde görüştüğü çiftçi ve hayvancılık yapan bölümlerde maliyet sebebi ile morallerin bozuk olduğunu tabir etti. Güer, et ve süt için sorun yaşanmaması yolu yem fiyatlarının düşürülmesi olduğu tabir etti. Gürer, “ithalata daha fazlaca mecbur kalmamak, rafta eser meblağların artışını durdurmak üreticiye sağlanacak gerçekçi takviyelerle olur” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez
Hayvancılık yapan Kenan Yılmaz Akpınar, Gürer’e, geçen yılki yem fiyatlarıyla bu yılki yem fiyatları içindeki fahiş artışı datalarla anlattı. Geçen yıl tonu 1000 lira olan yonca samanının bu yıl 2 bin 500 liraya, 1500-2000 lira içindeki mısırın bu yıl 5 bin liraya, 250 lira olan toklu yeminin 600 liraya, 80 lira olan süt yeminin ise 260 liraya çıktığını belirten Kenan Yılmaz Akpınar, fabrikalar özelleştirilmeden fiyatsız verilen pancar küspesinin ise özel şeker fabrikaları tarafınca çiftçiye 500 liradan satıldığını anlattı.
“KUZU ÜŞÜMESİN DİYE KUCAĞIMDA BAKIYORDUM”
Bu koşullarda hayvancılık yapmanın zorluğuna değinen Kenan Yılmaz Akpınar, “Bu köyde hayli sayıda hayvancılıkla uğraşan vatandaş, başta yem olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış niçiniyle hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı. Biz ise mısır ve yoncayı dededen kalma tarlalarda yetiştirerek hayvan yemi yaptığımız için bir nebze olsun masrafları düşürmüş olduk. Maliyete kendi işçiliğimizi katmıyoruz. Kendimiz üretmez isek dışarıdan parayla yem alıp hayvancılık yapmak epeyce güç bu haliyle kazanamıyoruz .Büyümekten vazgeçtik küçülüyoruz da biraz daha yavaş küçülelim diye uğraşıyoruz. Bu da dedelerimiz babalarımızdan kalan topraklar yardımıyla oluyor. Bu nizamı bugün kurabilme sürdürebilme bugün kurallarında imkanı yok. Yeni bir şey katamıyoruz. Koyuna üç sene evvel bakmamla bugün bakmam farklı. Üç sene evvel sabaha kadar koyunun kuzu doğurmasını bekliyordum kuzu üşümesin diye kucağımda bakıyordum. Artık kuzunun doğduğunu istemiyorum. Zira kuzuyu doyuramıyorum. Tarım krediden, pancar kooperatifi aldığım yemin parasını güç ödüyorum. Ha ne oluyor kuzunun başında sabaha kadar sen mi kalıyorsun. Kaldığın yanına kar kalıyor. Köyde Üniversite mezunu şuurlu çiftçilik yapan var. Yerlerimiz geniş lakin hayvancılık yapan çiftçilik ve esnaflıkta yapmazsa ayakta kalması zor” dedi.
Kenan Yılmaz Akpınar, 4 yıl evvel Tarım ve Orman Bakanlığınca açıklanan koyun projesi kapsamında köyüne dönüş yapan her köylüye 300-400 koyun verileceğinin söylendiğini anımsatarak, bu projenin kısa sürdüğünü, 7 seneliğine düve kredisi çekenlerin ise projenin çabucak hemen ikinci yılında düveleri bölüme gönderdiğini anlattı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise yaptığı açıklamada hayvancılığın zorluğuna işaret ederek, “Hayvancılık günün 24 saati ilgi gerektirir. Tatili yok. Bayramı yok. Hayvancı gününü yarısı ahırda geçer. Hayvancılıkta yem sarfiyatları toplam masrafın yüzde 70’ini oluşturuyor. Yem maliyetinin kesinlikle düşürülmesi gerekiyor. Raftaki süt ve et ile mamul eser fiyatlar artıyor. Bu artışın hayvancılık yapanın geliri artmasını sağlamıyor. Besici ve süt inekçiliği yapan yaptığı masrafı çıkaramıyor. Besici hayvanını bölüme verdiği fiyatın nerede ise iki katına tüketiciye ulaşmasında ‘biz emek veriyoruz aracı kazanıyor’ diye yorumluyorlar. Büyükbaşta küçükbaşta bakıp beslediği hayvana verdiği yemin parasını üretici kazanamıyor” sözlerini kullandı.
ET VE SÜT İÇİN KRİZ YAŞANMAMALI
Ömer Fethi Gürer, Niğde’de farklı köylerde de hayvancılıkla ilgili meseleler artığını, ülke genelinde görüştüğü çiftçi ve hayvancılık yapan bölümlerde maliyet sebebi ile morallerin bozuk olduğunu tabir etti. Güer, et ve süt için sorun yaşanmaması yolu yem fiyatlarının düşürülmesi olduğu tabir etti. Gürer, “ithalata daha fazlaca mecbur kalmamak, rafta eser meblağların artışını durdurmak üreticiye sağlanacak gerçekçi takviyelerle olur” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez