“Biri bana o çöpü karıştırma dediğinde ben utanıyorum, fakirim mecburen bu işi yapacağım…”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği kâğıt toplayıcısının kelamları bunlar. Günde birtakım bazı 20 km dolaşıp yalnızca 50 TL kazanan 500 bin atık toplayıcısından biri o.
Çıplak elle, maskesiz, her türlü riski üstlenip, ismine “vahşi toplayıcılık” denilen bu mesleği yapmasının sebebi, konutundaki bebeğine tek bir bez ya da mama alabilmek, biriken kirasını ödeyebilmek.
Kentin çeperlerinde en “derin” yoksulluğu yaşayan bu insanların çekçeklerine el konuyor bir müddetdir. Baskınları başlatan İstanbul Valiliği’ne bakılırsa bunun sebebi “izinsiz-ruhsatsız atık toplama ve ayırma faaliyetlerinin, başta etraf ve halk sıhhati sıkıntıları olmak üzere, kayıtdışı ve sıhhatsiz şartlarda istihdama yol açması, kamu ziyanı ve haksız çıkara niçiniyet vermesi…”
Beklenen, teminatsız ve güç kurallarda çalışan atık toplama personellerine yönelik düzenlemelerin yapılması, onların bu yırtıcı yoksulluktan kurtarılması iken bu karar reaksiyona niye oldu.
SIFIR ATIK SİYASETİ
“AYRILMAZ PARÇAMIZ”
“Bugün dünyada yılda 370 milyon ton olan plastik tüketiminin, 2050’de 1 milyar tonu geçmesi bekleniyor. Global geri dönüşüm dalının ise 2050’deki bu talebin yaklaşık yüzde 60’ını karşılayacağı öngörülüyor. Bugün sokak ve caddelerimizde gördüğümüz atık toplayıcı vatandaşlarımız, maddi imkânsızlıklar sebebi ile bu işi bir geçim kapısı olarak görmekte olsalar da geri dönüşüm ekonomimiz için hayati fonksiyon yüklenmekteler. Mahallî idarelerin tam manasıyla ilgilenmediği fazlaca değerli bir işi yapmaktalar.”
‘DEPOZİTO SİSTEMİ’NDE MONOPOLLEŞME OLMAMALI
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) İdare Heyeti Lideri Selçuk Gülsün, 1 Ocak 2022 prestijiyle uygulanacak ve birinci kademede plastik, cam ve metal içecek ambalajlarını kapsayacak olan depozito sistemi konusunda belirsizliklerin devam ettiğini söylemiş oldu.
Yeni sistemin bilhassa toplama-ayrıştırma tesislerini de kapsayacak biçimde kurgulanmasına ihtimam gösterilmesini isteyen Gülsün, şu biçimde devam etti: “Gündemdeki kurguların kimilerinde ülkenin belli sayıda bölgeye ayrılması ve bu bölgelerin tüm depozito hakkının ihale ile tek bir işletmeye verilmesi düşünülüyor. Bu durum monopol yapılar kurulmasına sebep olacaktır.”
yatırım tavsiyesi içermez
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği kâğıt toplayıcısının kelamları bunlar. Günde birtakım bazı 20 km dolaşıp yalnızca 50 TL kazanan 500 bin atık toplayıcısından biri o.
Çıplak elle, maskesiz, her türlü riski üstlenip, ismine “vahşi toplayıcılık” denilen bu mesleği yapmasının sebebi, konutundaki bebeğine tek bir bez ya da mama alabilmek, biriken kirasını ödeyebilmek.
Kentin çeperlerinde en “derin” yoksulluğu yaşayan bu insanların çekçeklerine el konuyor bir müddetdir. Baskınları başlatan İstanbul Valiliği’ne bakılırsa bunun sebebi “izinsiz-ruhsatsız atık toplama ve ayırma faaliyetlerinin, başta etraf ve halk sıhhati sıkıntıları olmak üzere, kayıtdışı ve sıhhatsiz şartlarda istihdama yol açması, kamu ziyanı ve haksız çıkara niçiniyet vermesi…”
Beklenen, teminatsız ve güç kurallarda çalışan atık toplama personellerine yönelik düzenlemelerin yapılması, onların bu yırtıcı yoksulluktan kurtarılması iken bu karar reaksiyona niye oldu.
SIFIR ATIK SİYASETİ
“AYRILMAZ PARÇAMIZ”
“Bugün dünyada yılda 370 milyon ton olan plastik tüketiminin, 2050’de 1 milyar tonu geçmesi bekleniyor. Global geri dönüşüm dalının ise 2050’deki bu talebin yaklaşık yüzde 60’ını karşılayacağı öngörülüyor. Bugün sokak ve caddelerimizde gördüğümüz atık toplayıcı vatandaşlarımız, maddi imkânsızlıklar sebebi ile bu işi bir geçim kapısı olarak görmekte olsalar da geri dönüşüm ekonomimiz için hayati fonksiyon yüklenmekteler. Mahallî idarelerin tam manasıyla ilgilenmediği fazlaca değerli bir işi yapmaktalar.”
‘DEPOZİTO SİSTEMİ’NDE MONOPOLLEŞME OLMAMALI
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) İdare Heyeti Lideri Selçuk Gülsün, 1 Ocak 2022 prestijiyle uygulanacak ve birinci kademede plastik, cam ve metal içecek ambalajlarını kapsayacak olan depozito sistemi konusunda belirsizliklerin devam ettiğini söylemiş oldu.
Yeni sistemin bilhassa toplama-ayrıştırma tesislerini de kapsayacak biçimde kurgulanmasına ihtimam gösterilmesini isteyen Gülsün, şu biçimde devam etti: “Gündemdeki kurguların kimilerinde ülkenin belli sayıda bölgeye ayrılması ve bu bölgelerin tüm depozito hakkının ihale ile tek bir işletmeye verilmesi düşünülüyor. Bu durum monopol yapılar kurulmasına sebep olacaktır.”
yatırım tavsiyesi içermez