İnsanoğlu bir epey sistemin ahenk ortasında çalışmasıyla karakterize komplike bir organizmadır. Bu sistemlerin orkestra şefi beyindir. Beyin dışardan gelen tüm ikazları yani dataları kıymetlendirir ve sistemin ona uygun çalışması için gerekli düzenlemeleri yapar. İçinde yer aldığımız etraf ne kadar değişirse kişinin ona ahenk sağlaması da o denli zorlaşabilir. Ahenk sağlayamayan sistemde hastalıklar baş göstermeye başlar. Kişinin var olan ailesinden getirdiği genetik faktörlere ek olarak etrafa ahenk sağlamak için geliştirdiği faktörler de genel sıhhatinde rol oynar. Biz buna epigenetik diyoruz. Kişinin etrafa ahenk sağlamak için geliştirdiği bu faktörler hayatta kalmak ve kendini korumak ismine oluşturduğu çeşitli savunma sistemleridir. İnsan evvel kendini daha sonra da kendinden gelecek olan jenerasyonu müdafaa altına almak ister. Çeşitli modifikasyonlarla ahenk sağlamaya çalışır. Çevresel faktörler gitgide fazlalaştıkça insan vücudunun ahenk süreci de zorlaşmaya başlar. Bu süreci olması gerektiği üzere götüremeyen bireylerde hastalıklar baş gösterir.
Hastalıkların oluşmasında 3 temel sistemde bozulmalar kendini gösterir.
– Fizikî blokajlar
– Enerjetik ve duygusal blokajlar
– Detoks sisteminin bozulması
FİZİKSEL BLOKAJLAR NELERDİR?
Vücudumuzda var olan her şey hareket halindedir. Bütün organlar, sistemler ve diyaframlar anne karnından getirdiğimiz doğal bir ritm ile hareket eder. Buna motilite diyoruz. Motilite bu sistemlerin ve organların düzgün ve sağlıklı çalışmasını sağlar. Doğal organ hareketleri, organların deveranını kolaylaştırır. Beslenmesini ve toksik hususlarını atmalarını sağlar. Karaciğer için düşünürsek karaciğerin doğal ritmik hareketi göbek istikametinde ve salınım halindedir. Bu hareketlerde bozulmalar meydana geldiğinde yani doğal ritm bozulduğunda organ da yavaş yavaş bozulmaya başlar. Öncelikle organ sertleşir ve elimizle palpasyonda tok tok ele gelmeye başlar. Bundan daha sonraki süreç tıpkı biçimde devam ederse organ yavaş yavaş yaşlanır ve yetmezliğe giden bir tablo ile karşılaşılır. Bedendeki tüm sistemler için de birebir sistem geçerlidir. Tüm sistemlerde oluşan bu doğal ritm bozukluklarına biz blokaj diyoruz. Blokaj oluşan organda, eklemde, sistemlerde artık hastalıklar başlamış demektir. Blokajlar ilerledikçe oldukcalu organ hasarları ile birlikte bireylerin metabolizmaları bozulur, metabolik sendrom oluşur ve sistem yavaş yavaş çöküşe geçer. Bu blokajlar eklemlerde olursa kişinin hareketleri kısıtlanır. Olması gereken doğal hareketi bozulan eklem beslenemez, sirkülasyon bozukluğu ile doku kırılganlığı artar ve eklemde dejenerasyonlar başlar. Tüm bu tablo ile kişi, organlarının çalışması bozulmuş ve eklem dejenerasyonları hatta bel-boyun fıtıkları ile makûs hayat kalitesi ile yaşamaya devam eder.
Fizikî blokajların açılması özel teknikler ile mümkündür. Organ ve eklem blokajları, organın ve eklemin olması gereken hareket istikametine yanlışsız itilmesi ile bir daha hareket kazanır ve sistem düzelmeye başlar. Bu yeni hareket paterni gerçek antrenman planıyla desteklenirse kişinin ömür kalitesi pek artar.
ENERJETİK VE DUYGUSAL BLOKAJLAR
Yeryüzünde var olan her şey aslında birer güçtür. Vücudumuzda her organ ve dokunun da bir gücü vardır. Tüm organizmanın ve organların kendine ilişkin bir frekansı ve salınımı vardır. Olması gereken güç akımı bir biçimde bozulduğunda bedende hastalıklar da baş göstermeye başlar.
Vücudumuzda gücün ağırlaştığı belirli noktalar vardır. Bunlara çakralar denir. Çakralar gücün dağıldığı ana noktalardır. Çakralarda meydana gelen bu enerjetik blokajlar, ilgili organlarda bozulmalara yol açar.
Ruhsal blokajlar ise kişinin anne karnından itibaren geçirdiği tüm travmalar, dehşetler, bilinçaltına attığı tüm hislerdir. Bunlar vücutta negatif güç oluşturarak hastalıkların ana sebebini oluşturur.
Scio aygıtı ile kişinin aurası ve çakralarında varolan güç blokajları ve negatif güçler temizlenir. Duygusal istikrar bir daha oluşturulur.
DETOKS SİSTEMLERİNİN BOZULMASI
İnsan vücuduna bir epey yoldan toksik unsurlar girer.
– Paketli besinler ve katkı maddeleri
– Deterjan, şampuan, kozmetik ürünleri
– Diş macunları
– Diş dolgu maddeleri
– Havadan alınan gaz ve ağır metaller
– Alimünyum folyo vb.. mutfak gereçleri
– Teflon vb… tava, tencere
– Yanmaz kumaş, koltuk
– Yüzme havuzlarındaki klor
Bu kadar toksik hususa maruz kalan insan vücudu çeşitli yollarla bunları bedenden atma yolları arar. Bunlardan en mühimleri:
– Akciğerlerle teneffüs yoluyla
– Terleme ile
– Bağırsaklardan dışkı yolu ile
– İdrar yolu ile
Bu düzeneklerden birinde meydana gelen bozulma vücutta toksik unsur birikimine yol açar. Beden asidik hale gelir ve beden direnci azalır. Hastalıklara yatkınlık başlar.
Detoks düzeneklerinin bir daha regülasyonu için çeşitli yollarla bedene ikazlar verilir. Vücut bir daha toparlanma sürecine girer. Asidik biçimden bir daha olağana döner ve bir daha kendi kendini onarabilir.
Pozitifpark olarak bizler sisteminizin bozulan istikrarını kurmak üzerine çalışıyoruz. İstikrarda bir vücuda kavuşunca oluşan hissiniz; üzerimden büyük bir yük kalktı ve gençleştim; olacaktır. Fizikî, enerjetik ve ruhsal istikrarı bozulan beden bütün yükleri kat kat daha fazla hisseder. Ve bu tartının yükü sizin gücünüzü çalarak yorgun hissetmenize yol açar.
Hastalıkların oluşmasında 3 temel sistemde bozulmalar kendini gösterir.
– Fizikî blokajlar
– Enerjetik ve duygusal blokajlar
– Detoks sisteminin bozulması
FİZİKSEL BLOKAJLAR NELERDİR?
Vücudumuzda var olan her şey hareket halindedir. Bütün organlar, sistemler ve diyaframlar anne karnından getirdiğimiz doğal bir ritm ile hareket eder. Buna motilite diyoruz. Motilite bu sistemlerin ve organların düzgün ve sağlıklı çalışmasını sağlar. Doğal organ hareketleri, organların deveranını kolaylaştırır. Beslenmesini ve toksik hususlarını atmalarını sağlar. Karaciğer için düşünürsek karaciğerin doğal ritmik hareketi göbek istikametinde ve salınım halindedir. Bu hareketlerde bozulmalar meydana geldiğinde yani doğal ritm bozulduğunda organ da yavaş yavaş bozulmaya başlar. Öncelikle organ sertleşir ve elimizle palpasyonda tok tok ele gelmeye başlar. Bundan daha sonraki süreç tıpkı biçimde devam ederse organ yavaş yavaş yaşlanır ve yetmezliğe giden bir tablo ile karşılaşılır. Bedendeki tüm sistemler için de birebir sistem geçerlidir. Tüm sistemlerde oluşan bu doğal ritm bozukluklarına biz blokaj diyoruz. Blokaj oluşan organda, eklemde, sistemlerde artık hastalıklar başlamış demektir. Blokajlar ilerledikçe oldukcalu organ hasarları ile birlikte bireylerin metabolizmaları bozulur, metabolik sendrom oluşur ve sistem yavaş yavaş çöküşe geçer. Bu blokajlar eklemlerde olursa kişinin hareketleri kısıtlanır. Olması gereken doğal hareketi bozulan eklem beslenemez, sirkülasyon bozukluğu ile doku kırılganlığı artar ve eklemde dejenerasyonlar başlar. Tüm bu tablo ile kişi, organlarının çalışması bozulmuş ve eklem dejenerasyonları hatta bel-boyun fıtıkları ile makûs hayat kalitesi ile yaşamaya devam eder.
Fizikî blokajların açılması özel teknikler ile mümkündür. Organ ve eklem blokajları, organın ve eklemin olması gereken hareket istikametine yanlışsız itilmesi ile bir daha hareket kazanır ve sistem düzelmeye başlar. Bu yeni hareket paterni gerçek antrenman planıyla desteklenirse kişinin ömür kalitesi pek artar.
ENERJETİK VE DUYGUSAL BLOKAJLAR
Yeryüzünde var olan her şey aslında birer güçtür. Vücudumuzda her organ ve dokunun da bir gücü vardır. Tüm organizmanın ve organların kendine ilişkin bir frekansı ve salınımı vardır. Olması gereken güç akımı bir biçimde bozulduğunda bedende hastalıklar da baş göstermeye başlar.
Vücudumuzda gücün ağırlaştığı belirli noktalar vardır. Bunlara çakralar denir. Çakralar gücün dağıldığı ana noktalardır. Çakralarda meydana gelen bu enerjetik blokajlar, ilgili organlarda bozulmalara yol açar.
Ruhsal blokajlar ise kişinin anne karnından itibaren geçirdiği tüm travmalar, dehşetler, bilinçaltına attığı tüm hislerdir. Bunlar vücutta negatif güç oluşturarak hastalıkların ana sebebini oluşturur.
Scio aygıtı ile kişinin aurası ve çakralarında varolan güç blokajları ve negatif güçler temizlenir. Duygusal istikrar bir daha oluşturulur.
DETOKS SİSTEMLERİNİN BOZULMASI
İnsan vücuduna bir epey yoldan toksik unsurlar girer.
– Paketli besinler ve katkı maddeleri
– Deterjan, şampuan, kozmetik ürünleri
– Diş macunları
– Diş dolgu maddeleri
– Havadan alınan gaz ve ağır metaller
– Alimünyum folyo vb.. mutfak gereçleri
– Teflon vb… tava, tencere
– Yanmaz kumaş, koltuk
– Yüzme havuzlarındaki klor
Bu kadar toksik hususa maruz kalan insan vücudu çeşitli yollarla bunları bedenden atma yolları arar. Bunlardan en mühimleri:
– Akciğerlerle teneffüs yoluyla
– Terleme ile
– Bağırsaklardan dışkı yolu ile
– İdrar yolu ile
Bu düzeneklerden birinde meydana gelen bozulma vücutta toksik unsur birikimine yol açar. Beden asidik hale gelir ve beden direnci azalır. Hastalıklara yatkınlık başlar.
Detoks düzeneklerinin bir daha regülasyonu için çeşitli yollarla bedene ikazlar verilir. Vücut bir daha toparlanma sürecine girer. Asidik biçimden bir daha olağana döner ve bir daha kendi kendini onarabilir.
Pozitifpark olarak bizler sisteminizin bozulan istikrarını kurmak üzerine çalışıyoruz. İstikrarda bir vücuda kavuşunca oluşan hissiniz; üzerimden büyük bir yük kalktı ve gençleştim; olacaktır. Fizikî, enerjetik ve ruhsal istikrarı bozulan beden bütün yükleri kat kat daha fazla hisseder. Ve bu tartının yükü sizin gücünüzü çalarak yorgun hissetmenize yol açar.