Global Mod
Kolon Ne Demektir? İnşaat mı, Noktalama mı, Yoksa Barsak mı?
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün öyle bir kelimenin peşine düştüm ki; “kolon” deyince akla gelen şey, kimin hangi bölümden mezun olduğuna göre değişiyor!
Mühendis “betonarme taşıyıcı sistem” diyor, doktor “kalın bağırsak” diyor, yazar “noktalama işareti” diyor, mimar “beni duygulandıran yapı elemanı” diyor!
Halk arasında ise kolon kelimesi bazen ciddiyetle, bazen kahkaha eşliğinde geçiyor.
O yüzden bu yazı biraz teknik, biraz tıbbi, biraz edebi… ama bolca mizah içeriyor. Çünkü kolon dediğin şey, tıpkı insan gibi: hem taşıyor, hem anlatıyor, hem sindiriyor.
---
1. Bölüm: Kolon – Herkesin Farklı Anladığı Aynı Kelime
Bir gün arkadaş grubunda “kolon çöktü” dedim.
Mühendis arkadaş hemen ciddi bir ifadeyle “Allah korusun, bina mı çöktü?” dedi.
Doktor arkadaş “barsak tıkanıklığı mı var?” diye endişelendi.
Dilbilimci ise “noktalama işaretiyle mi ilgili bir hata yaptın?” diye sordu.
İşte o anda anladım ki, “kolon” kelimesi Türkçe’nin en çok yanlış anlaşılan çok yönlü kelimesiymiş!
Aslında kolon kelimesinin Latince kökeni “columna”dan gelir, yani “sütun, taşıyıcı direk” anlamında. Ama zamanla her meslek kendi kolonunu yaratmış.
Yani kelime, tıpkı bizim enerji dengemiz gibi, her alanda başka şekle bürünmüş.
---
2. Bölüm: Erkekler ve Kolon – Stratejik Dayanıklılık Sanatı
Erkekler için kolon, sağlamlık ve denge sembolüdür.
Bir erkek “kolon” deyince aklına ya beton gelir, ya da “benim gibi sağlam adam” metaforu.
> “Kardeşim ben bu ailede kolonu temsil ediyorum!”
> Bu cümleyi duymayan kalmamıştır.
Erkeklerin dünyasında kolon, planla, ölçüyle, ağırlıkla ilgilidir.
Yani mantıkla.
Bir erkek forumdaş için kolon, “destek noktasıdır.”
Kısacası, erkekler kolonu duygusal değil, yapısal bir unsur olarak görür.
Ama unuttukları bir şey var: Her kolonun bile zaman zaman güçlendirmeye ihtiyacı olur.
Bir de erkeklerin konuşmalarda kullandığı kolonlar vardır.
Bir cümleye başlarlar:
> “Bak şimdi şöyle düşün: …”
> Ve o iki nokta sonrası, sonsuz bir strateji açıklamasına dönüşür.
> Yani noktalama işareti olarak kolon, erkeklerin tartışma başlatma butonudur.
---
3. Bölüm: Kadınlar ve Kolon – Empatik Yapı, Duygusal Denge
Kadınlar için kolon deyince akla ilk olarak destek gelir.
Ama onların kolonu betonla değil, duyguyla yapılır.
Bir kadın “ben bu evi ayakta tutuyorum” dediğinde, o cümledeki kolon kalptir.
Kadınların enerji sistemi zaten içsel bir mimari gibidir.
Her duygunun bir taşıyıcı kolon vardır:
- Aşkın kolonu: sabır.
- Ailenin kolonu: anlayış.
- İlişkinin kolonu: iletişim.
Ama bir kadın bazen fazla yük alır.
O zaman duygusal kolonlar çatlamaya başlar.
İşte o anlarda dostları, kahvesi, ve Netflix dizisi devreye girer.
Yani kadınlar kolonu güçlendirmeyi bilir, hem de empatiyle!
---
4. Bölüm: Kolonun 3 Versiyonu – Beton, Barsak ve Noktalama
Gelin dürüst olalım forumdaşlar…
“Kolon” kelimesi hem inşaatta, hem tıpta, hem dilde var.
Ama hepsinin ortak noktası: Bir şeyi taşıyor olması!
İnşaat kolonu: Bina çökmemesi için var.
Barsak kolonu: Yediklerin midede kalmasın diye var.
Noktalama kolonu 
): Cümle düşmesin diye var!
Yani üçü de bir şeylerin devamını sağlıyor.
Mühendis bina dengesini, doktor sindirim sistemini, yazar da anlam bütünlüğünü koruyor.
Bir nevi “hayatın üç kolon tipi” diyebiliriz.
---
5. Bölüm: Kolonun Felsefesi – Ayakta Kalmanın Sırrı
Kolonun felsefesi aslında hayatın özeti gibi:
“Destek olmadan hiçbir şey ayakta durmaz.”
İster insan ilişkileri olsun, ister bina, ister sindirim sistemi...
Her şeyin arkasında görünmeyen bir kolon vardır.
Mesela ilişkilerde “duygusal kolonlar” çok önemlidir.
Erkek stratejiyle, kadın empatiyle o kolonları inşa eder.
Ama bazen yanlış malzeme kullanılır: biri sabır koyar, diğeri inat.
Sonuç? Ufak bir depremde sistem çatırdar.
Yani kolon sadece inşa edilmez, doğru desteklenir.
---
6. Bölüm: Günlük Hayatta Kolonlar
Aslında hepimizin hayatında görünmez kolonlar var.
- Sabah kahvesi içmeden konuşamayanların kafein kolonu,
- Evden çıkmadan aynaya bakmayanların özgüven kolonu,
- Her işini son ana bırakanların panik kolonu,
- Pazartesiye isyan edenlerin hafta sonu kolonu.
Yani kolon sadece somut bir yapı değil, yaşam tarzı.
Bir insanın kolon sistemi çökerse, hayat mimarisi de sallanır.
O yüzden ara sıra hepimizin bir “kolon kontrolüne” ihtiyacı var.
---
7. Bölüm: Forumda Kolon Tartışması – Kadın mı Taşır, Erkek mi İnşa Eder?
Gelin dürüst olalım:
Bir binayı kolon taşır, ama o kolonu yapan da insandır.
Tıpkı hayatta olduğu gibi.
Bazı forumdaşlar diyecek ki:
> “Kolon erkekliğin simgesidir, sağlam durmaktır.”
> Bazıları ise diyecek:
> “Asıl kolon kadınlardır, her şeyi sırtlanırlar.”
Belki de en doğrusu şudur:
Kadın kolon gibidir, yükü sessizce taşır.
Erkek kolon gibidir, görünür ama kırılırsa bina çöker.
Yani en iyi sistem, iki kolonun birlikte çalıştığı sistemdir.
Ekip işi, dostlar!
---
8. Bölüm: Sonuç – Kolon Demek, Denge Demektir
Kolonun özünde bir denge vardır.
Yani ister binada olsun, ister bedende, ister cümlede...
Kolon, bir şeyin ayakta kalmasını sağlar.
Erkekler stratejik olarak “nasıl daha sağlam yaparım” diye düşünür,
kadınlar “nasıl zarar görmeden taşırız” diye hisseder.
İkisi birleşince sistem mükemmel işler.
O yüzden sevgili forumdaşlar, hayatta kolonlarınızı iyi seçin:
Kimi dostunuz destek kolonudur, kimi kahveniz moral kolonudur,
kimi de sadece espri kolonudur — ama o da lazım.
Peki sizce forumdaşlar,
sizin hayatınızdaki “kolon” nedir?
Bir arkadaş mı, bir kahve mi, yoksa iç sesiniz mi?
Yorumlara yazın, birlikte bu forumun temelini atalım!
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün öyle bir kelimenin peşine düştüm ki; “kolon” deyince akla gelen şey, kimin hangi bölümden mezun olduğuna göre değişiyor!
Mühendis “betonarme taşıyıcı sistem” diyor, doktor “kalın bağırsak” diyor, yazar “noktalama işareti” diyor, mimar “beni duygulandıran yapı elemanı” diyor!
Halk arasında ise kolon kelimesi bazen ciddiyetle, bazen kahkaha eşliğinde geçiyor.
O yüzden bu yazı biraz teknik, biraz tıbbi, biraz edebi… ama bolca mizah içeriyor. Çünkü kolon dediğin şey, tıpkı insan gibi: hem taşıyor, hem anlatıyor, hem sindiriyor.
---
1. Bölüm: Kolon – Herkesin Farklı Anladığı Aynı Kelime
Bir gün arkadaş grubunda “kolon çöktü” dedim.
Mühendis arkadaş hemen ciddi bir ifadeyle “Allah korusun, bina mı çöktü?” dedi.
Doktor arkadaş “barsak tıkanıklığı mı var?” diye endişelendi.
Dilbilimci ise “noktalama işaretiyle mi ilgili bir hata yaptın?” diye sordu.
İşte o anda anladım ki, “kolon” kelimesi Türkçe’nin en çok yanlış anlaşılan çok yönlü kelimesiymiş!
Aslında kolon kelimesinin Latince kökeni “columna”dan gelir, yani “sütun, taşıyıcı direk” anlamında. Ama zamanla her meslek kendi kolonunu yaratmış.
Yani kelime, tıpkı bizim enerji dengemiz gibi, her alanda başka şekle bürünmüş.
---
2. Bölüm: Erkekler ve Kolon – Stratejik Dayanıklılık Sanatı
Erkekler için kolon, sağlamlık ve denge sembolüdür.
Bir erkek “kolon” deyince aklına ya beton gelir, ya da “benim gibi sağlam adam” metaforu.
> “Kardeşim ben bu ailede kolonu temsil ediyorum!”
> Bu cümleyi duymayan kalmamıştır.
Erkeklerin dünyasında kolon, planla, ölçüyle, ağırlıkla ilgilidir.
Yani mantıkla.
Bir erkek forumdaş için kolon, “destek noktasıdır.”
Kısacası, erkekler kolonu duygusal değil, yapısal bir unsur olarak görür.
Ama unuttukları bir şey var: Her kolonun bile zaman zaman güçlendirmeye ihtiyacı olur.
Bir de erkeklerin konuşmalarda kullandığı kolonlar vardır.
Bir cümleye başlarlar:
> “Bak şimdi şöyle düşün: …”
> Ve o iki nokta sonrası, sonsuz bir strateji açıklamasına dönüşür.
> Yani noktalama işareti olarak kolon, erkeklerin tartışma başlatma butonudur.
---
3. Bölüm: Kadınlar ve Kolon – Empatik Yapı, Duygusal Denge
Kadınlar için kolon deyince akla ilk olarak destek gelir.
Ama onların kolonu betonla değil, duyguyla yapılır.
Bir kadın “ben bu evi ayakta tutuyorum” dediğinde, o cümledeki kolon kalptir.
Kadınların enerji sistemi zaten içsel bir mimari gibidir.
Her duygunun bir taşıyıcı kolon vardır:
- Aşkın kolonu: sabır.
- Ailenin kolonu: anlayış.
- İlişkinin kolonu: iletişim.
Ama bir kadın bazen fazla yük alır.
O zaman duygusal kolonlar çatlamaya başlar.
İşte o anlarda dostları, kahvesi, ve Netflix dizisi devreye girer.
Yani kadınlar kolonu güçlendirmeyi bilir, hem de empatiyle!
---
4. Bölüm: Kolonun 3 Versiyonu – Beton, Barsak ve Noktalama
Gelin dürüst olalım forumdaşlar…
“Kolon” kelimesi hem inşaatta, hem tıpta, hem dilde var.
Ama hepsinin ortak noktası: Bir şeyi taşıyor olması!
İnşaat kolonu: Bina çökmemesi için var. Barsak kolonu: Yediklerin midede kalmasın diye var. Noktalama kolonu ): Cümle düşmesin diye var!Yani üçü de bir şeylerin devamını sağlıyor.
Mühendis bina dengesini, doktor sindirim sistemini, yazar da anlam bütünlüğünü koruyor.
Bir nevi “hayatın üç kolon tipi” diyebiliriz.
---
5. Bölüm: Kolonun Felsefesi – Ayakta Kalmanın Sırrı
Kolonun felsefesi aslında hayatın özeti gibi:
“Destek olmadan hiçbir şey ayakta durmaz.”
İster insan ilişkileri olsun, ister bina, ister sindirim sistemi...
Her şeyin arkasında görünmeyen bir kolon vardır.
Mesela ilişkilerde “duygusal kolonlar” çok önemlidir.
Erkek stratejiyle, kadın empatiyle o kolonları inşa eder.
Ama bazen yanlış malzeme kullanılır: biri sabır koyar, diğeri inat.
Sonuç? Ufak bir depremde sistem çatırdar.
Yani kolon sadece inşa edilmez, doğru desteklenir.
---
6. Bölüm: Günlük Hayatta Kolonlar
Aslında hepimizin hayatında görünmez kolonlar var.
- Sabah kahvesi içmeden konuşamayanların kafein kolonu,
- Evden çıkmadan aynaya bakmayanların özgüven kolonu,
- Her işini son ana bırakanların panik kolonu,
- Pazartesiye isyan edenlerin hafta sonu kolonu.
Yani kolon sadece somut bir yapı değil, yaşam tarzı.
Bir insanın kolon sistemi çökerse, hayat mimarisi de sallanır.
O yüzden ara sıra hepimizin bir “kolon kontrolüne” ihtiyacı var.
---
7. Bölüm: Forumda Kolon Tartışması – Kadın mı Taşır, Erkek mi İnşa Eder?
Gelin dürüst olalım:
Bir binayı kolon taşır, ama o kolonu yapan da insandır.
Tıpkı hayatta olduğu gibi.
Bazı forumdaşlar diyecek ki:
> “Kolon erkekliğin simgesidir, sağlam durmaktır.”
> Bazıları ise diyecek:
> “Asıl kolon kadınlardır, her şeyi sırtlanırlar.”
Belki de en doğrusu şudur:
Kadın kolon gibidir, yükü sessizce taşır.
Erkek kolon gibidir, görünür ama kırılırsa bina çöker.
Yani en iyi sistem, iki kolonun birlikte çalıştığı sistemdir.
Ekip işi, dostlar!
---
8. Bölüm: Sonuç – Kolon Demek, Denge Demektir
Kolonun özünde bir denge vardır.
Yani ister binada olsun, ister bedende, ister cümlede...
Kolon, bir şeyin ayakta kalmasını sağlar.
Erkekler stratejik olarak “nasıl daha sağlam yaparım” diye düşünür,
kadınlar “nasıl zarar görmeden taşırız” diye hisseder.
İkisi birleşince sistem mükemmel işler.
O yüzden sevgili forumdaşlar, hayatta kolonlarınızı iyi seçin:
Kimi dostunuz destek kolonudur, kimi kahveniz moral kolonudur,
kimi de sadece espri kolonudur — ama o da lazım.
Peki sizce forumdaşlar,
sizin hayatınızdaki “kolon” nedir?
Bir arkadaş mı, bir kahve mi, yoksa iç sesiniz mi?
Yorumlara yazın, birlikte bu forumun temelini atalım!