Kibirin Diğer Adı Nedir ?

Kibirin Diğer Adı Nedir? Aslında Hepimiz Biliyoruz…

Merhaba forumdaşlar! Bugün, insanlık tarihinin en sevilen, en çok takdir edilen ve tabii ki en çok gizlenen özelliklerinden birini ele alacağız: Kibiri! Evet, kibir. O büyük ve korkutucu canavarı tartışacağız! Hani o, "benimle aynı seviyeye gelmen mümkün değil" bakışlarıyla tanıdığımız, "ben en iyisiyim" diyen ve bir şekilde odadaki herkese bunu hissettirmeyi başaran insan türünden bahsediyorum.

Ama, gelin bakalım, kibir acaba gerçekten bu kadar kötü bir şey mi? Yoksa sadece insanın doğasında olan bir “gizemli güç” mü? Hadi hep birlikte keşfe çıkalım, kibir gerçekten neyin nesiymiş, başka nelerle birlikte anılabiliyor? Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımlarıyla, kadınların empatik ve ilişki odaklı bakış açılarını mizahi bir şekilde harmanlayarak bu soruyu yanıtlayalım.

Kibir: Yüksek Ego, Yüksek Risk!

Kibir dediğimiz şey aslında ne? Birinin “ben en iyisiyim” diye ortalarda dolanması mı? Yüksek sesle “Herkesin ben gibi olabilmesi imkansız!” demesi mi? Tabii ki hayır! Kibir, aslında pek de “gizli” olmayan bir özellik. Hani bazen iş yerinde ya da sosyal medyada karşılaştığınız bir profil vardır, sürekli "ben en iyi sporcuyum", "ben dünyanın en başarılı yazarıyım", "ben her konuda en iyi bileniğim" tarzında paylaşımlar yapar. Evet, doğru tahmin ettiniz, bu kişi kibirli olabilir. Ama hadi gelin, onu kabaca tanımlamakla geçmeyelim.

Kibir aslında, "kendi değerini başkalarından çok daha yüksek görmek" olarak tanımlanabilir. Yani, sen bir şeyi başarmışsan, kibirli bir insan, bunu tüm dünyaya bağırarak gösterir. Mesela erkekler, çoğunlukla çözüm odaklı ve stratejik bir bakış açısına sahip olduklarından, kibirlerini pek saklamazlar. Eğer onlar bir şey başarırlarsa, bunu öne çıkarmak onların “başarı hırsı” gibi görünür. Kibir, onların gözünde aslında stratejik bir hamle olabilir. “Evet, ben bunu yaptım ve her şekilde göstereceğim!” derler. Ve böylece o kibir, çözüme yönelik stratejilerinin bir parçası olur. Ama gelin görün ki, bu bazen pek de hoş karşılanmaz!

Özellikle kibirli bir erkek tanıyorsanız, sizinle sohbet ederken kendisinin sürekli "en iyi" olduğunu vurgulayan birisiyle karşılaşabilirsiniz. Kimi zaman, “Hadi bakalım, benimle yarışabilecek birini bulabilecek misiniz?” gibi cümleler kurar. Gerçekten de her çözümün ardında yüksek ego yatıyor olabilir mi? Belki de evet! Ama bir dakika, buradaki kibirli kişiye empatik bir gözle bakmayı da ihmal etmeyelim.

Kadınların Kibir Algısı: Kendisini Değerlendirmekten Daha Fazlası

Kadınlar, kibiri genellikle biraz daha farklı algılarlar. Bir kadının kibirli olmasına, özellikle sosyal ilişkilerde "üstünlük" takınmasına bazen olumsuz bakılabilir. Kadınlar, genellikle empatik bir bakış açısına sahip oldukları için kibirli davranışları, sadece karşısındaki kişiye değil, toplumsal ilişkilerine de zarar veren bir durum olarak görebilirler. Çünkü kibir, yalnızca kişinin kendisini yüceltmesiyle değil, başkalarını küçük görmesiyle de ilgilidir.

Kadınlar, genellikle başkalarının duygularını anlamaya yönelik daha derin bir sezgiye sahip olduklarından, kibirli birinin tutumlarını daha çabuk fark ederler. Özellikle sosyal ilişkilerde, kibirli bir yaklaşımı fazla açık bir şekilde sergileyen bir kişi, kadınlar tarafından “soğuk” ya da “ilgisiz” olarak algılanabilir. Yani kibir, sadece bir kişinin kendi değerini aşırı şekilde yüceltmesi değil, aynı zamanda başkalarının duygularını yok saymakla da ilgilidir.

Kadınların ilişki odaklı yaklaşımını göz önünde bulundurursak, kibir, bir ilişkinin başlıca düşmanı olabilir. "Sen kim oluyorsun?" gibi bir tavır, empatik ve duygusal bağ kurmaya çalışan bir kadının gözünde hızla soğutucu bir faktöre dönüşebilir. Bu yüzden, kadınlar için kibir, bazen sadece bir "ego savaşı" değil, bir ilişki kopuşunun da habercisi olabilir.

Kibirin Diğer Adı: "Benimle Eşit Olman Mümkün Değil"

Kibirin en eğlenceli yönlerinden biri de, bazen “hızlıca tanınabilmesi” ve “kendi adıyla anılabilmesidir.” Çünkü kibir, aslında bir tür sosyal performans gibidir. Kimi insanlar bunu öyle bir ustalıkla yapar ki, izleyenler bir an için “Vay be! Ne kadar harika biri!” diye düşünüp, kendi düşüncelerine “farkında olmadan” kibir aşılanır. Kibirli insanlar bazen, sosyal medya üzerinden “kişisel markalar” oluşturur ve herkesin kendilerine hayran kalmasını sağlamaya çalışırlar. Peki, bu aslında toplumun kibire olan bir nevi "sevda"sı mı?

Kibirin diğer adı aslında “daha iyi olma hırsı” gibi görünüyor. Hani, "Benimle aynı seviyeye gelmen mümkün değil" cümlesini sürekli kuran biri vardır ya, işte o kişi kibirli olma yolundadır. Bu biraz da bir “sosyal oyun” gibi. Kibirlilik, bazen çözüm arayışı ya da strateji olmanın ötesinde, sadece daha fazla dikkat çekme çabası olabilir. Kısacası, kibir, bence "Benimle Eşit Olman Mümkün Değil" gibi bir etiketle tanımlanabilir!

Beni Takip Et, Kibiri Takip Etme!

Peki, şimdi sizlere birkaç eğlenceli ve düşündürücü soruyla veda ediyorum:

1. Kibir, hayatınızda ne kadar yer alıyor? Bir insan kibirli olunca gerçekten hayranlık uyandırıyor mu?

2. Kibirli insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Onlara empatik bir bakış açısıyla yaklaşmak mümkün mü?

3. Kibirin bazen "sosyal bir strateji" olduğuna inanıyor musunuz? Yoksa sadece bir kişilik özelliği mi?

4. Kibirli biriyle tanıştığınızda, nasıl bir strateji izlersiniz? (Yani, onlara kibirle mi yaklaşır, yoksa onları bir "geri çekilme" taktiğiyle mi yenersiniz?)

Hadi bakalım, kibirli bir dünya kurmak yerine, gelin, kibiri gülerek ve eğlenerek tartışalım! Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
 
Üst