Kasideler Neye Göre Adlandırılır ?

Kasideler Neye Göre Adlandırılır?

Kaside, klasik Türk edebiyatında önemli bir şiir türüdür. Osmanlı döneminin en prestijli şiir formlarından biri olan kasideler, genellikle uzun ve ağır bir dil kullanılarak yazılır ve belirli bir amaca hizmet eder. Kasidelerin adlandırılma biçimi, hem içeriklerine hem de yazılma amaçlarına göre değişiklik gösterebilir. Bu makalede kasidelerin neye göre adlandırıldığı, hangi özelliklere dayanarak isimlendirildikleri, kaside türleri ve bu türlerin özellikleri hakkında kapsamlı bir inceleme yapacağız.

Kasidenin Tanımı ve Özellikleri

Kaside, Arap edebiyatından Osmanlı Türkçesine geçmiş bir şiir türüdür. Kasideler, genellikle 33 ile 99 beyit arasında değişen uzunluktadır ve belli bir düzen içinde yazılır. Kaside, başlıca bir amacı ifade etmek üzere kaleme alınır. Bu amaçlar arasında bir kişiye övgü, bir olayın ya da bir şeyin yüceltilmesi yer alabilir. Kasideler, doğrudan bir konuya yönelik olmakla birlikte, belirli bir formata ve ritme de sahiptir. Kaside şairleri, şiirlerinde genellikle mükemmel bir aruz ölçüsü kullanır ve sözcük seçiminde dikkatli olurlar.

Kasidelerin Adlandırılma Kriterleri

Kasidelerin adlandırılmasında iki temel kriter öne çıkar: içerik ve amaç. Kasideler, içeriklerine ve şairin ne amaçla yazdığına göre farklı adlarla anılır. Bu adlar, kasidenin amacını, hitap ettiği kişiyi veya konuya olan yaklaşımını yansıtır. Her kasidenin adlandırılması, şairin söz konusu eseri yazma motivasyonuna ve işlediği temaya dayanır.

Övgü Kasideleri

Kasidelerin en yaygın türlerinden biri övgü kasideleridir. Bu tür kasideler, bir kişinin ya da bir olgunun yüceltilmesi amacıyla yazılır. Övgü kasidelerinde genellikle hükümdarlar, padişahlar, vezirler, şairler veya önemli şahsiyetler övülür. Kasidenin şairi, söz konusu kişiyi çeşitli yönlerden yücelterek onu topluma tanıtmaya çalışır. Övgü kasidelerinde kullanılan dil, genellikle abartılı ve süslüdür. Bu kasideler, aynı zamanda şairin sanatını da sergileyebileceği bir platform sağlar. Övgü kasidelerine örnek olarak, Sultan II. Murad’a yazılmış olan "Kaside-i Muradiye" verilebilir.

Bölüm Kasideleri

Kasideler, aynı zamanda bazı bölümlere ayrılarak da adlandırılabilir. Bu tür kasidelerde, kasideyi oluşturan her bir bölüm, farklı bir temaya veya amaca hizmet eder. Her bir bölümün içeriği, kasidenin genel amacını destekleyecek şekilde düzenlenir. Bölüm kasideleri, özellikle klasik Türk şiirinde önemli bir yer tutar. Bu türde, şairin birden fazla temayı bir arada işlemesi mümkündür.

Kasidelerin Türlerine Göre Adlandırılması

Kasideler, yazıldıkları amaca ve içeriklerine göre çeşitli alt türlere ayrılır. Bu alt türler, kasidenin hangi alana hitap ettiğini belirler. Örneğin, bir kaside, sadece övgü amacını güderken, bir başka kaside aşk, doğa, sosyal eleştiriler veya dini konularla ilgili olabilir. İşte kasidelerin türlerine göre adlandırılmasıyla ilgili bazı örnekler:

1. Medhiyye Kasidesi

Medhiyye kasideleri, bir kişinin övülmesi amacıyla yazılır. Medhiyye kasidelerinin en temel özelliği, şairin kasidenin konusu olan kişiye duyduğu hayranlık ve saygıyı yansıtmaktır. Bu tür kasidelerde, övgü ve methiye ön plandadır. En bilinen örneklerinden biri, Kanuni Sultan Süleyman’a yazılmış olan “Kanuni Kasidesi”dir.

2. Tegazzül Kasidesi

Tegazzül kasideleri, kaside şairinin aruz ölçüsündeki ustalığını ve dil becerisini sergilemek için yazılır. Bu tür kasidelerde genellikle aşk, güzellik ve doğa temaları işlenir. Tegazzül kasidelerinde şair, bir tür "şiirsel oyun" yapar ve edebi üslubunu en yüksek noktada kullanmaya özen gösterir.

3. Mersiye Kasidesi

Mersiye, kaside türleri arasında, bir kişinin ölümünü anlatan ve bu kaybı üzüntüyle dile getiren kasidelerdir. Şair, mersiye kasidesinde genellikle kaybedilen kişinin faziletlerinden ve erdemlerinden bahseder ve onun kaybı karşısındaki acıyı ifade eder. Mersiye, halk edebiyatında olduğu gibi divan edebiyatında da önemli bir yere sahiptir.

4. Hicviye Kasidesi

Hicviye kasideleri, eleştiri ve taşlama amacı güden kasidelerdir. Bu tür kasidelerde, şair genellikle olumsuz özelliklere sahip bir kişiyi ya da durumu sert bir dille eleştirir. Hicviye kasideleri, çoğunlukla toplumsal eleştirinin bir aracı olarak kullanılır. Hicviye kasidelerinin amacı, sosyal ya da kişisel bir sorunu alaycı bir dille dile getirmektir.

Kasidelerin Adlandırılması ve Temalar Arasındaki İlişki

Kasidelerin adlandırılması, içeriklerinde işlenen temalarla doğrudan ilişkilidir. Şairin yazdığı kasideyi adlandırırken, kasidenin ne üzerine yazıldığını ve hangi duygu veya düşünceleri taşıdığını ifade etmek için çeşitli terimler kullanılır. Kaside adları, şairin maksadını, kasidenin türünü veya içeriğini belirten unsurlar barındırır. Örneğin, “Medhiyye” türü bir kaside adı, kasidenin bir övgü metni olduğunu açıkça belirtirken, “Mersiye” türü bir kaside adı, bir kaybı ve üzüntüyü dile getiren bir kaside olduğunu ifade eder.

Sonuç

Kasideler, Türk edebiyatında ve özellikle Osmanlı dönemi şiirinde önemli bir yer tutar. Kasidelerin adlandırılması, onların amacına, işlediği temaya ve içeriğine göre belirlenir. Kaside türleri arasında övgü, eleştiri, aşk, doğa gibi farklı temalar işlenebilir. Bu temalar doğrultusunda kasideler, medhiyye, hicviye, mersiye gibi isimlerle anılır. Her bir kaside türü, şairin sanatını en iyi şekilde ifade edebileceği bir platform sunar. Kasidelerin adlandırılması, sadece içeriği ve amacını belirtmekle kalmaz, aynı zamanda dönemin edebi anlayışına ve şairin kişisel üslubuna da ışık tutar.
 
Üst