Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca açıklanan ve uygulamaya konan dövize endeksli mevduata vatandaşın ilgisi düşüktü. Artık de şirketler dövize endeksli mevduata aralı yaklaşıyor.
Bloomberg HT’den Güzem Yılmaz Ertem’in haberine göre, farklı bölümlerin temsilcileri, “Hem ihracat bedellerinin yüzde 25’inin TL’ye çevrilmesi yükümlülüğü hem vadenin azami 6 ay olarak uygulanması birebir vakitte teminat sayılmama kuralı, kur muhafazalı mevduata dönüş açısından Kurumlar Vergisi avantajını ortadan kaldırıyor” biçiminde görüş belirtiyor.
“NAKİTİMİZİ 6 AYA BAĞLAMAK MAKUL DEĞİL”
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “Bizim üzere ihracatçı olan fakat yerli pazara da çalışan şirketler aslına bakarsan ihracat gelirlerinin yaklaşık yüzde 30’unu TL’ye çeviriyorlar, zorunluluğa gerek yoktu” açıklamasında bulundu. Kur muhafazalı mevduat eserinin ise kurumlar vergisi teşviğine karşın nakit akışını aylık yönetmek zorunda olan şirketler için cazip olmadığına dikkat çeken Yenigün “ Büyük ihracatçı şirketler esasen yatırım teşviği kullanıyor, hem vade uzunluğu tıpkı vakitte teminat sıkıntsından ötürü nakitimizi 6 aya bağlamak makul değil” dedi.
“KURALLARI EN BAŞINDA KOYMALISINIZ, YOKSA ZİYAN GÖRÜRLER”
Alarko Holding İdare Şurası Üyesi Ayhan Yavrucu kur muhafazalı mevduat ve başka uygulamaların, hem teşviklerinin tıpkı vakitte yan tesirlerinin baştan belirlenmesi gerektiğini savunarak “Şirketler bu eserleri kullanıp kullanmayacağına karar verirken en başında kuralları koymalısınız, yoksa ziyan görürler” dedi. Artan enflasyon niçiniyle işletme sermayesi ve öteki vergi masraflarına dikkat çeken Yavrucu, dövize endeksli mevduat hesaplarının da teminat olarak kullanılması gerektiğini savundu.
Öte yandan vadeye dair “Kurumlar vergisi avantajı epeyce olumlu bir teşvik ancak bankalar nakdi 6 ay vade ile dövize endeksli mevduata bağlıyor, bu 3 aya çekilirse vergi teşviği daha cazip olur. 6 ay hiç bir şirket için öngörülebilir değil” açıklamasında bulundu. çabucak hemen idare heyetinde karara bağlanmamakla birlikte, Alarko Holding’in nakit akışının da döviz mevduattan TL’ye geçiş için uygun olduğunu belirtti.
“ADALETSİZ OLACAKTIR”
Doğan Holding CFO’u Bora Yalınay “Kurumlar Vergisi teşviği yılsonu prestiji ile döviz durumu mükellefler açısından kıymetli bir vergi avantajı, mali yönetim tarafınca uygulanması planlanan programın maksada ulaşabilmesi için en tesirli yol. Olumlu olarak kıymetlendiriyoruz. Lakin 31.12.2021 tarihi prestiji ile bilançosunda bulunan dövizi Ocak 2022 ortasında bozdurarak yahut döviz olarak ödeme yapmak suretiyle bilançosundan çıkaran mükelleflerin bu istisnadan yararlanamayacağı belirtilmekte. Bilindiği üzere bu mevzuyu düzenleyen kanun olan “7352 Vergi Adap Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 29.01.2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır. Açıklama bildirisi çabucak hemen taslak halinde, nasıl çıkacak bilinmemekte. Bu kapsamda yayımlanmamış kanun ve bildiri niçiniyle 31.12.2021 tarihi prestiji ile bilançosunda dövizi bulunan ve Ocak ayı ortasında döviz bozduran yahut döviz olarak ödeme yapan mükelleflerin bu istisnadan yararlandırılmaması adaletsiz olacaktır. Bu durumda en azından Ocak ayı içerisinde döviz bozdurarak ulaşılmak istenen maksada uygun biçimde süreç yapmış olan mükelleflerin bu istisna kapsamına alınması yerinde olacaktır” dedi.
Dövize endeksli mevduatın teminat olarak sayılmasının epey değerli olduğunu vurgulayan Yalınay “Özellikle ithalat yapan yahut yurt ortasından dövize endeksli mal tedariği yapan mükellefler için, bu program kapsamında bankada bağlı tuttukları para sebebi ile oluşacak işletme sermayesi açıklılarının karşılanabilmesi için, dövize endeksli mevduatın kredi kullanırken teminat olarak kabul edilmesi, programa iştiraki ve takviyesi arttıracaktır.
Öte yandan Ekonomik belirsizlik ortamında vadenin 3 ay hatta daha kısa tutulması, şirketlerin işletme sermayesi taleplerinin kısa vadede karşılanması yoluyla programa iştiraki ve dayanağı arttıracaktır.” açıklamasında bulundu.
İhracat bedellerinin yüzde 25 mecburî TL’ye dönmesi ile dövize endeksli mevduatın birebir anda kullanılması konusunda bilançolardaki net nakit pozsiyonuna dikkat çeken Yalınay “İthalatçı şirketler ve yurt ortasından dövize endeksli mal ve hammadde tedariği yapan şirketler için düzenlemenin bu haliyle işletme sermayesi muhtaçlıkları sebebi ile iki uygulamanın tıpkı anda uygulanması güç olacaktır. “ dedi.
“TEMİNAT GÖSTEREMEME DÜŞÜNCESİ NAKDE ULAŞMAYI DAHA ZORLAŞTIRACAK”
Sarkuysan İdare Konseyi Lideri Hayrettin Çaycı ithal girdisi yüksek olan ihracatçıların hammadde tedariği için dövize gereksinim duyduklarının altını çizerek “ aslına bakarsanız ihracat bedelinin yüzde 25’inin TL’ye çevrilmesi zarurî tutuldu, kalan dövizi de kur muhafazalı mevduata bağlarsak hammadde tedariğini hangi dövizle, nasıl sağlayacağız? Artık bir de teminat gösterememe badiresi nakde ulaşmayı daha zorlaştıracak” dedi.
Karsan Oto CEO’su Okan Baş kendilerinin şuan dövize endeksli mevduat eserini kendi döviz nakit akışlarına uygun olmadığı için kullanmadıklarını lakin kesim için teminat konusunun kıymetli olduğunu vurguladı.
“Daha evvelki periyotlarda kredi kullanmak için bankalardaki döviz mevduatlar nadiren de olsa teminat olarak kullanılıyordu, şuan Kur Muhafazalı Mevduat hesabının teminat olarak kullanılmaması kredi teminini zorlar” dedi.
“KOBİLER OLUMSUZ ETKİLENECEK”
Yükselen Çelik CEO’su Barış Göktürk; ihracatçılar için finansman şartlarına dikkat çekerek “Eximbank teminatlarda kolaylık sağlasa da kobiler Eximbank haricindeki bankalardan kredi çekerken teminat sorunu yaşıyor” dedi.
Bu uygulama ile teminat sorununa ek olarak ihracatçının net nakit döviz durumunun zayıfladığını vurguladı “Hem yüzde 25 İBKB birebir vakitte dövize endeksli mevduat için döviz ayırmak güç. Kurumlar vergisi avantajından yararlanmak istesek de dövizimizin aslına bakarsan yüzde 25’ini TL’ye bağladıktan daha sonra geriye kalan nakdi de 6 ay üzere uzun bir vade ile dövize endeksli mevduata bağlamak sıkıntı. “ dedi
“6 AYLIK VADE EN BÜYÜK SIKINTI”
Ulusoy Un İdare Heyeti Lideri Günhan Ulusoy nakit akış idaresinin zorluğunu vurgulayarak “Dövize endeksli mevduat bedellerinin teminat olarak sayılmamasından çok, 6 aylık vade en büyük sorun. Vade en azından 3 ay altına düşürülürse dövizler çözülür” dedi.
Ayen Güç Genel Müdürü Fahrettin Arman “Enerji dalı, yenilenebilir güç şirketleri de dahil olmak üzere ek döviz geliri elde etse dahi döviz sarfiyatları de bir o kadar ağır bir dal. Bu sebepten ötürü mevcut maliyet meçhullüğü ortamında Kur muhafazalı mevduat eseri ile dövizi bağlamak nakit akışını bozar” açıklamasında bulundu.
Bloomberg HT’den Güzem Yılmaz Ertem’in haberine göre, farklı bölümlerin temsilcileri, “Hem ihracat bedellerinin yüzde 25’inin TL’ye çevrilmesi yükümlülüğü hem vadenin azami 6 ay olarak uygulanması birebir vakitte teminat sayılmama kuralı, kur muhafazalı mevduata dönüş açısından Kurumlar Vergisi avantajını ortadan kaldırıyor” biçiminde görüş belirtiyor.
“NAKİTİMİZİ 6 AYA BAĞLAMAK MAKUL DEĞİL”
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “Bizim üzere ihracatçı olan fakat yerli pazara da çalışan şirketler aslına bakarsan ihracat gelirlerinin yaklaşık yüzde 30’unu TL’ye çeviriyorlar, zorunluluğa gerek yoktu” açıklamasında bulundu. Kur muhafazalı mevduat eserinin ise kurumlar vergisi teşviğine karşın nakit akışını aylık yönetmek zorunda olan şirketler için cazip olmadığına dikkat çeken Yenigün “ Büyük ihracatçı şirketler esasen yatırım teşviği kullanıyor, hem vade uzunluğu tıpkı vakitte teminat sıkıntsından ötürü nakitimizi 6 aya bağlamak makul değil” dedi.
“KURALLARI EN BAŞINDA KOYMALISINIZ, YOKSA ZİYAN GÖRÜRLER”
Alarko Holding İdare Şurası Üyesi Ayhan Yavrucu kur muhafazalı mevduat ve başka uygulamaların, hem teşviklerinin tıpkı vakitte yan tesirlerinin baştan belirlenmesi gerektiğini savunarak “Şirketler bu eserleri kullanıp kullanmayacağına karar verirken en başında kuralları koymalısınız, yoksa ziyan görürler” dedi. Artan enflasyon niçiniyle işletme sermayesi ve öteki vergi masraflarına dikkat çeken Yavrucu, dövize endeksli mevduat hesaplarının da teminat olarak kullanılması gerektiğini savundu.
Öte yandan vadeye dair “Kurumlar vergisi avantajı epeyce olumlu bir teşvik ancak bankalar nakdi 6 ay vade ile dövize endeksli mevduata bağlıyor, bu 3 aya çekilirse vergi teşviği daha cazip olur. 6 ay hiç bir şirket için öngörülebilir değil” açıklamasında bulundu. çabucak hemen idare heyetinde karara bağlanmamakla birlikte, Alarko Holding’in nakit akışının da döviz mevduattan TL’ye geçiş için uygun olduğunu belirtti.
“ADALETSİZ OLACAKTIR”
Doğan Holding CFO’u Bora Yalınay “Kurumlar Vergisi teşviği yılsonu prestiji ile döviz durumu mükellefler açısından kıymetli bir vergi avantajı, mali yönetim tarafınca uygulanması planlanan programın maksada ulaşabilmesi için en tesirli yol. Olumlu olarak kıymetlendiriyoruz. Lakin 31.12.2021 tarihi prestiji ile bilançosunda bulunan dövizi Ocak 2022 ortasında bozdurarak yahut döviz olarak ödeme yapmak suretiyle bilançosundan çıkaran mükelleflerin bu istisnadan yararlanamayacağı belirtilmekte. Bilindiği üzere bu mevzuyu düzenleyen kanun olan “7352 Vergi Adap Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 29.01.2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır. Açıklama bildirisi çabucak hemen taslak halinde, nasıl çıkacak bilinmemekte. Bu kapsamda yayımlanmamış kanun ve bildiri niçiniyle 31.12.2021 tarihi prestiji ile bilançosunda dövizi bulunan ve Ocak ayı ortasında döviz bozduran yahut döviz olarak ödeme yapan mükelleflerin bu istisnadan yararlandırılmaması adaletsiz olacaktır. Bu durumda en azından Ocak ayı içerisinde döviz bozdurarak ulaşılmak istenen maksada uygun biçimde süreç yapmış olan mükelleflerin bu istisna kapsamına alınması yerinde olacaktır” dedi.
Dövize endeksli mevduatın teminat olarak sayılmasının epey değerli olduğunu vurgulayan Yalınay “Özellikle ithalat yapan yahut yurt ortasından dövize endeksli mal tedariği yapan mükellefler için, bu program kapsamında bankada bağlı tuttukları para sebebi ile oluşacak işletme sermayesi açıklılarının karşılanabilmesi için, dövize endeksli mevduatın kredi kullanırken teminat olarak kabul edilmesi, programa iştiraki ve takviyesi arttıracaktır.
Öte yandan Ekonomik belirsizlik ortamında vadenin 3 ay hatta daha kısa tutulması, şirketlerin işletme sermayesi taleplerinin kısa vadede karşılanması yoluyla programa iştiraki ve dayanağı arttıracaktır.” açıklamasında bulundu.
İhracat bedellerinin yüzde 25 mecburî TL’ye dönmesi ile dövize endeksli mevduatın birebir anda kullanılması konusunda bilançolardaki net nakit pozsiyonuna dikkat çeken Yalınay “İthalatçı şirketler ve yurt ortasından dövize endeksli mal ve hammadde tedariği yapan şirketler için düzenlemenin bu haliyle işletme sermayesi muhtaçlıkları sebebi ile iki uygulamanın tıpkı anda uygulanması güç olacaktır. “ dedi.
“TEMİNAT GÖSTEREMEME DÜŞÜNCESİ NAKDE ULAŞMAYI DAHA ZORLAŞTIRACAK”
Sarkuysan İdare Konseyi Lideri Hayrettin Çaycı ithal girdisi yüksek olan ihracatçıların hammadde tedariği için dövize gereksinim duyduklarının altını çizerek “ aslına bakarsanız ihracat bedelinin yüzde 25’inin TL’ye çevrilmesi zarurî tutuldu, kalan dövizi de kur muhafazalı mevduata bağlarsak hammadde tedariğini hangi dövizle, nasıl sağlayacağız? Artık bir de teminat gösterememe badiresi nakde ulaşmayı daha zorlaştıracak” dedi.
Karsan Oto CEO’su Okan Baş kendilerinin şuan dövize endeksli mevduat eserini kendi döviz nakit akışlarına uygun olmadığı için kullanmadıklarını lakin kesim için teminat konusunun kıymetli olduğunu vurguladı.
“Daha evvelki periyotlarda kredi kullanmak için bankalardaki döviz mevduatlar nadiren de olsa teminat olarak kullanılıyordu, şuan Kur Muhafazalı Mevduat hesabının teminat olarak kullanılmaması kredi teminini zorlar” dedi.
“KOBİLER OLUMSUZ ETKİLENECEK”
Yükselen Çelik CEO’su Barış Göktürk; ihracatçılar için finansman şartlarına dikkat çekerek “Eximbank teminatlarda kolaylık sağlasa da kobiler Eximbank haricindeki bankalardan kredi çekerken teminat sorunu yaşıyor” dedi.
Bu uygulama ile teminat sorununa ek olarak ihracatçının net nakit döviz durumunun zayıfladığını vurguladı “Hem yüzde 25 İBKB birebir vakitte dövize endeksli mevduat için döviz ayırmak güç. Kurumlar vergisi avantajından yararlanmak istesek de dövizimizin aslına bakarsan yüzde 25’ini TL’ye bağladıktan daha sonra geriye kalan nakdi de 6 ay üzere uzun bir vade ile dövize endeksli mevduata bağlamak sıkıntı. “ dedi
“6 AYLIK VADE EN BÜYÜK SIKINTI”
Ulusoy Un İdare Heyeti Lideri Günhan Ulusoy nakit akış idaresinin zorluğunu vurgulayarak “Dövize endeksli mevduat bedellerinin teminat olarak sayılmamasından çok, 6 aylık vade en büyük sorun. Vade en azından 3 ay altına düşürülürse dövizler çözülür” dedi.
Ayen Güç Genel Müdürü Fahrettin Arman “Enerji dalı, yenilenebilir güç şirketleri de dahil olmak üzere ek döviz geliri elde etse dahi döviz sarfiyatları de bir o kadar ağır bir dal. Bu sebepten ötürü mevcut maliyet meçhullüğü ortamında Kur muhafazalı mevduat eseri ile dövizi bağlamak nakit akışını bozar” açıklamasında bulundu.