Biraz da iktisat ve finans dünyasına doyalım diyorsanız sizi buraya alalım. Bu vakte kadar iktisat ve finans ile ilgili çekilmiş kesinlikle izlemeniz gereken en güzel sinemalar bu listede. Keyifli izlemeler!
Not: Sinema açıklamaları beyazperde.com’dan alınmıştır.
1. Şahane Hayat (1946)
IMDb: 8,6
Şahane Hayat’da, üst üste gelen olaylar yüzünden iş adamı George Bailey intiharın eşiğine gelmiştir ve köprünün kenarında sallanmaktadır. Tam o sırada Clarence isimli ‘koruyucu melek’ belirir ve George’u intihar fikrinden vazgeçirmek için George’a küçük bir oyun oynamaya karar verir. Bu oyunda George eski ömrüne geri dönecektir ve George, hayatındaki insanların George’la hiç tanışmamış olsalardı ne biçimde bir hayat süreceklerini nazarancektir. Bu sıra dışı tecrübe kararında George âlâ niyetinden dolayı ne kadar fazlaca beşere yardım ettiğini anlar ve hayatının kıymetinin farkına varır. Frank Capra başyaptı dünyanın en hoş sinemalarından biridir. Her izleyenin kendisini âlâ hissettiği üretim, verdiği olumlu hisler niçiniyle her yılbaşı gecesi Amerikan televizyonlarında gösterilmektedir. Katiyen izlenmesi gereken sinemalardan biri.
2. Entrika (2012)
IMDb: 6,6
Büyük bir ticaret imparatorluğunu yöneten Robert Miller bir gece bir trafik kazası geçirir; kendisi sağ kurtulur ancak herkesten gizlediği yasak aşkı kazada can verir. Miller kaza daha sonrası zımnî bağının ortaya çıkmasını göze alamaz ve riskli bir plan yapar. Tam şirkette her şeyin yoluna girdiğini düşündüğü sırada olayı araştıran detektif Michael Bryer planlarını alt üst edecektir… Senaristliğini ve direktörlüğünü Nicholas Jarecki’nin üstlendiği sinemanın takımında Richard Gere, Tim Roth ve Susan Sarandon üzere yıldız isimler var.
3. İç İşleri (2010)
IMDb: 8,2
Charles Ferguson’ın 2008’deki ekonomik krize ve finansal erimeye yakın bir bakış attığı belgesel çeşidindeki sinema politik tutumunu da koruyan bir yapıya sahip. Tabirlerle fazlaca ortası olmayan seyriciye de ekonomik krizi anlaşılır halde aktaran filmde Matt Damon da anlatıcı olarak yer alıyor.
4. Para Avcısı (2013)
IMDb: 8,2
Para Avcısı, gerçek bir ömür hikayesini husus ediyor. Jordan Belfort 24 yaşında genç ve hırslı bir adamdır. Para kazanma isteğiyle Wall Street borsasında evvel komiteci ve akabinde Stratton Oakmont isminde bir yatırımcı firmasında varlıklı olmak için her şeyi yapmaya hazır bir CEO olur. 90’ların en süratli günleridir ve New York süreç salonunda her şey olabilmektedir. Değersiz tahvillerle biroldukca yatırımcıyı aldatarak, Belfort kısa vakitte bir para makinasına ve bununla birlikte bir harcama makinasına dönüşür. Bir günde hesapları milyon dolarlarla doldururken o gece hepsini tıpkı süratte harcayabilir. Profesyonel hayatının yanı sıra uyuşturucu, fahişeler, son derece kıymetli lüks fantezilerle dolu kirli bir oyunun ortasındadır. Bu karakterin omurundaki her şey abartılı bir biçimde devam ederken, çöküş ise epeyce uzakta değildir.
5. Halk Düşmanları (2009)
IMDb: 7,0
Bryan Burrough’un Türkiye’de yayınlanmayan Public Enemies: America’s Greatest Crime Wave and the Birth of the FBI, 1933-43 (Halk Düşmanları: Amerika’nın En Büyük Cürüm Dalgası ve FBI’ın Doğuşu) isimli yapıtından uyarlanan sinemanın Hollywood’un gerçek bir kıssaya en çok yaklaşan sinemalardan birisi olarak bedellendiriliyor.
Olaylar Amerika’nın Büyük Buhran senelerında gerçekleşir ve periyodun en ünlü suçluları ve yeni oluşan FBI içinde yaşananlar anlatılır.
6. Enron: İş Dünyasının Açıkgözleri (2005)
IMDb: 7,6
Amerika’da yapılan deregülasyonlar Kenneth Lay’i 1985 yılında Enron şirketini kurmaya iter. Hükümetin getirdiği güç piyasalarındaki dalgalı rejim, Enron şirketi için yararlanılabilecek büyük bir kaynaktır. Amerika’daki tüm şirketler dalgalı rejimin olumsuz neticelerindan dolayı farklı kaynaklar arayışına girdiğinde Enron şirketi yöneticileri mükemmel bir fikir bulmuş; güç piyasalarındaki ham unsurlara dayalı futures süreçleri yapmaya başlamıştır. Kumardan farksız olan petrol piyasalarında şirketler her vakit kar edemezken, enron şirketi türlü hilelerle her çeyrek önemli karlar kaydeder. Buralardan önemli karlar elde eden Enron şirketi, vakit içinde kararı kestirilemeyen ziyanlı biroldukca projeye daha imza atar. Bu şirketinin farklı öyküsünü bahis alan belgesel kategorisindeki sinema, ilginizi çekebilir.
7. Kirli Para (2014)
IMDb: 7,0
Bob Saginowski, barmenlik yapan, bir biçimde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan eski bir hatalıdır. Bob’un kkuzeni Marv ile işlettiği bar, Brooklyn’de hayli değerli bir yerdir. Bilhassa de kara para aklayan gansterlerin buluşma noktası olan barda işler yolunda üzeredir. Yasadışı işlerin farkındadırlar lakin görmezden gelirler. Fakat Bob ve komşusu Nadia, bir gün çöplüğe bırakılmış yaralı pitbull yavrusunu bulup konuta götürmeye karar verdiklerinde işler karışmaya başlar. Zira yavrular azılı hatalı Eric Deeds’e aittir ve bu yüzden durum denetimden çıkar. Bir yandan da Bob ve Nadia içinde bir yakınlaşma başlar.İşin makus yanı, Eric Deeds bununla birlikte Nadia’nın eski sevgilisidir ve hem onu birebir vakitte köpeğini geri almak için her şeyi yapacaktır. Bu sırada kuzenlerin barı soyulur ve artık bütün yeraltı, çalınan paralarını onlardan geri istemektedir. Bob ve Marv, barlarını kimlerin soyduğunu bulmak için eski günlere geri dönmek zorundadır. Eric’in Çeçen işvereni da işin içine girince olaylar gitgide büyür.
8. Too Big to Fail (2011)
IMDb: 7,3
2008 yılında Amerika’da patlak veren ekonomik krizin kararında G. W. Bush’un sorunu çözmek için bakılırsavlendirdiği iktisat bakanı Henry Paulson’un fenomen oluşunu ele alan sinemanın direktörlüğünü Curtis Hanson yaparken, başrolde yer alan William Hurt’e James Woods, John Heard ve Amy Carlson üzere isimler eşlik ediyor.
9. Kapitalizm: Bir Aşk Öyküsü (2009)
IMDb: 7,9
Michael Moore’un bir sinemacı kişiliği taşımasına karşın, ABD muhalefetinin simge isimlerinden biri olduğu kesinlikle. Gerek çektiği belgesel imaller, gerek kaleme aldığı kitaplarla ana akım ABD sinemacılarından fazlaca farklı bir yerde kendini konumlandırıyor. İşte bu çalışması da bu sefer ABD’nin en tabu sıkıntılarından birine parmak basıyor: Kapitalizm…Zira bu yeni belgeselinin ismi: Capitalism: A Love Story! Meraklı sorulara ise şu biçimde yanıt veriyor: Aşk, şehvet, tutku içeren bir aşk kıssası. Her gün 14 bin kişinin işsiz kaldığı bir yasak aşk. Yani kapitalizm. 2 Ekim’de vizyona girecek olan sinemanın şirket siyasetleri altında ezilen kitlelerin trajik hikayelerini anlatacağı söyleniyor. Buradan yola çıkarak bedelini bayağı insanların ödediği finansal krizin sebeplerini ve doğal sonuçlarını da sergileyecek. Moore diyor ki; kumar oynadılar, kaybettiler ve artık bedelini sizin ödemeniz gerekiyor. Aydınlanmacı bir hali olan Moore gibilerinin ABD sinema sahnesinde nadir görüldükleri de göze çarpıyor.
10. Banka: Kelebek Tesiri (2001)
IMDb: 6,5
Sinema, bankacılık, rüşvet ve simyacılık üzerine bir öyküye odaklanır. Matematik alanında bir deha olarak kabul edilen Jim Doyle’ın hazırladığı bir program yardımıyla borsada olabilecek çöküşler evvelde tespit edilebilmektedir. Centa Bank’ın üst seviye yöneticisi Simon O’Reilly biraz karmaşık bir durumdadır. Banka tarafınca reaksiyon gördüğü için kendine bir çıkış noktası bulmaya çalışır ve Doyle’dan takviye alır. Bu noktada kendinden emin beklerken kendini sistemin bir kurbanı olarak bulur. Kapitalizm eleştirisi ile perdeye gelen sinema son derece çarpıcı bir finalle karşılıyor seyircisini.
11. Oyunun Sonu (2011)
IMDb: 7,1
senelerdan 2008. Yer Wall Street. Payları yerle bir olmak üzere olan bir yatırım bankasındayız. Tıpkı Lehmann Brothers üzere.
Bankanın üst seviye yöneticileri, çalışanları işten çıkartarak krizi erteleyen süreksiz tahlillerle günü kurtarırken, düzensizliğin daha fazla yürümeyeceği de gün yüzüne çıkıyor. Üst seviye yönetici kademesi artık ahlaki bir çıkmazın eşiğinde, çünkü kendilerine güvenerek yatırım yapan müşterileri durumdan haberdar etmeleri gerekiyor. Ancak bu durumun büyük oyuncuların hiç güzeline gitmeyeceği aşikar…
Direktör J.C. Chandor’un birinci sinemasında 2008 finansal krizinin tesirlerini 24 saat boyunca tek bir kuruluş üzerinden gözlemliyor. 2011 Sundance Sinema Şenliği’nde dünya prömiyerini yapan sinema, Berlin’de de Altın Ayı için yarışmıştı. Yakın vakit tarihinin ekonomik ve politik oyunlarına ışık tutan yarı-belgesel sinemalar şenliklerin son gözdeleri…
12. Akıl Oyunları (2001)
IMDb: 8,2
Akıl Oyunları, asosyal bir matematikçi olan John Nash’in hayatını husus ediyor. John Forbes Nash azandığı bir bursla Princeton Üniversitesi’nde tahsil görmeye başlar. Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren ve etrafındakilerle ahenk sorunu yaşayan dahi Nash, inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama evresine kadar gelir. bu biçimdece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam vakit içinde şizofrenik belirtilerle gayret etmeye başlar. Nash artık kendi kurgusal gerçekliklerinden oluşturduğu dünyasıyla asıl gerçekleri ayırt edemeyecek bir evreye gelir. Önemli başarılarından uzunca yıllar daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülen ünlü matematikçi John Nash’in gerçek hayat kıssasına odaklanan ‘Akıl Oyunları’, iki kıymetli kısımda kazandığı Oscar ödülüyle muvaffakiyetini kanıtlamıştı.
Not: Sinema açıklamaları beyazperde.com’dan alınmıştır.
1. Şahane Hayat (1946)
IMDb: 8,6
Şahane Hayat’da, üst üste gelen olaylar yüzünden iş adamı George Bailey intiharın eşiğine gelmiştir ve köprünün kenarında sallanmaktadır. Tam o sırada Clarence isimli ‘koruyucu melek’ belirir ve George’u intihar fikrinden vazgeçirmek için George’a küçük bir oyun oynamaya karar verir. Bu oyunda George eski ömrüne geri dönecektir ve George, hayatındaki insanların George’la hiç tanışmamış olsalardı ne biçimde bir hayat süreceklerini nazarancektir. Bu sıra dışı tecrübe kararında George âlâ niyetinden dolayı ne kadar fazlaca beşere yardım ettiğini anlar ve hayatının kıymetinin farkına varır. Frank Capra başyaptı dünyanın en hoş sinemalarından biridir. Her izleyenin kendisini âlâ hissettiği üretim, verdiği olumlu hisler niçiniyle her yılbaşı gecesi Amerikan televizyonlarında gösterilmektedir. Katiyen izlenmesi gereken sinemalardan biri.
2. Entrika (2012)
IMDb: 6,6
Büyük bir ticaret imparatorluğunu yöneten Robert Miller bir gece bir trafik kazası geçirir; kendisi sağ kurtulur ancak herkesten gizlediği yasak aşkı kazada can verir. Miller kaza daha sonrası zımnî bağının ortaya çıkmasını göze alamaz ve riskli bir plan yapar. Tam şirkette her şeyin yoluna girdiğini düşündüğü sırada olayı araştıran detektif Michael Bryer planlarını alt üst edecektir… Senaristliğini ve direktörlüğünü Nicholas Jarecki’nin üstlendiği sinemanın takımında Richard Gere, Tim Roth ve Susan Sarandon üzere yıldız isimler var.
3. İç İşleri (2010)
IMDb: 8,2
Charles Ferguson’ın 2008’deki ekonomik krize ve finansal erimeye yakın bir bakış attığı belgesel çeşidindeki sinema politik tutumunu da koruyan bir yapıya sahip. Tabirlerle fazlaca ortası olmayan seyriciye de ekonomik krizi anlaşılır halde aktaran filmde Matt Damon da anlatıcı olarak yer alıyor.
4. Para Avcısı (2013)
IMDb: 8,2
Para Avcısı, gerçek bir ömür hikayesini husus ediyor. Jordan Belfort 24 yaşında genç ve hırslı bir adamdır. Para kazanma isteğiyle Wall Street borsasında evvel komiteci ve akabinde Stratton Oakmont isminde bir yatırımcı firmasında varlıklı olmak için her şeyi yapmaya hazır bir CEO olur. 90’ların en süratli günleridir ve New York süreç salonunda her şey olabilmektedir. Değersiz tahvillerle biroldukca yatırımcıyı aldatarak, Belfort kısa vakitte bir para makinasına ve bununla birlikte bir harcama makinasına dönüşür. Bir günde hesapları milyon dolarlarla doldururken o gece hepsini tıpkı süratte harcayabilir. Profesyonel hayatının yanı sıra uyuşturucu, fahişeler, son derece kıymetli lüks fantezilerle dolu kirli bir oyunun ortasındadır. Bu karakterin omurundaki her şey abartılı bir biçimde devam ederken, çöküş ise epeyce uzakta değildir.
5. Halk Düşmanları (2009)
IMDb: 7,0
Bryan Burrough’un Türkiye’de yayınlanmayan Public Enemies: America’s Greatest Crime Wave and the Birth of the FBI, 1933-43 (Halk Düşmanları: Amerika’nın En Büyük Cürüm Dalgası ve FBI’ın Doğuşu) isimli yapıtından uyarlanan sinemanın Hollywood’un gerçek bir kıssaya en çok yaklaşan sinemalardan birisi olarak bedellendiriliyor.
Olaylar Amerika’nın Büyük Buhran senelerında gerçekleşir ve periyodun en ünlü suçluları ve yeni oluşan FBI içinde yaşananlar anlatılır.
6. Enron: İş Dünyasının Açıkgözleri (2005)
IMDb: 7,6
Amerika’da yapılan deregülasyonlar Kenneth Lay’i 1985 yılında Enron şirketini kurmaya iter. Hükümetin getirdiği güç piyasalarındaki dalgalı rejim, Enron şirketi için yararlanılabilecek büyük bir kaynaktır. Amerika’daki tüm şirketler dalgalı rejimin olumsuz neticelerindan dolayı farklı kaynaklar arayışına girdiğinde Enron şirketi yöneticileri mükemmel bir fikir bulmuş; güç piyasalarındaki ham unsurlara dayalı futures süreçleri yapmaya başlamıştır. Kumardan farksız olan petrol piyasalarında şirketler her vakit kar edemezken, enron şirketi türlü hilelerle her çeyrek önemli karlar kaydeder. Buralardan önemli karlar elde eden Enron şirketi, vakit içinde kararı kestirilemeyen ziyanlı biroldukca projeye daha imza atar. Bu şirketinin farklı öyküsünü bahis alan belgesel kategorisindeki sinema, ilginizi çekebilir.
7. Kirli Para (2014)
IMDb: 7,0
Bob Saginowski, barmenlik yapan, bir biçimde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan eski bir hatalıdır. Bob’un kkuzeni Marv ile işlettiği bar, Brooklyn’de hayli değerli bir yerdir. Bilhassa de kara para aklayan gansterlerin buluşma noktası olan barda işler yolunda üzeredir. Yasadışı işlerin farkındadırlar lakin görmezden gelirler. Fakat Bob ve komşusu Nadia, bir gün çöplüğe bırakılmış yaralı pitbull yavrusunu bulup konuta götürmeye karar verdiklerinde işler karışmaya başlar. Zira yavrular azılı hatalı Eric Deeds’e aittir ve bu yüzden durum denetimden çıkar. Bir yandan da Bob ve Nadia içinde bir yakınlaşma başlar.İşin makus yanı, Eric Deeds bununla birlikte Nadia’nın eski sevgilisidir ve hem onu birebir vakitte köpeğini geri almak için her şeyi yapacaktır. Bu sırada kuzenlerin barı soyulur ve artık bütün yeraltı, çalınan paralarını onlardan geri istemektedir. Bob ve Marv, barlarını kimlerin soyduğunu bulmak için eski günlere geri dönmek zorundadır. Eric’in Çeçen işvereni da işin içine girince olaylar gitgide büyür.
8. Too Big to Fail (2011)
IMDb: 7,3
2008 yılında Amerika’da patlak veren ekonomik krizin kararında G. W. Bush’un sorunu çözmek için bakılırsavlendirdiği iktisat bakanı Henry Paulson’un fenomen oluşunu ele alan sinemanın direktörlüğünü Curtis Hanson yaparken, başrolde yer alan William Hurt’e James Woods, John Heard ve Amy Carlson üzere isimler eşlik ediyor.
9. Kapitalizm: Bir Aşk Öyküsü (2009)
IMDb: 7,9
Michael Moore’un bir sinemacı kişiliği taşımasına karşın, ABD muhalefetinin simge isimlerinden biri olduğu kesinlikle. Gerek çektiği belgesel imaller, gerek kaleme aldığı kitaplarla ana akım ABD sinemacılarından fazlaca farklı bir yerde kendini konumlandırıyor. İşte bu çalışması da bu sefer ABD’nin en tabu sıkıntılarından birine parmak basıyor: Kapitalizm…Zira bu yeni belgeselinin ismi: Capitalism: A Love Story! Meraklı sorulara ise şu biçimde yanıt veriyor: Aşk, şehvet, tutku içeren bir aşk kıssası. Her gün 14 bin kişinin işsiz kaldığı bir yasak aşk. Yani kapitalizm. 2 Ekim’de vizyona girecek olan sinemanın şirket siyasetleri altında ezilen kitlelerin trajik hikayelerini anlatacağı söyleniyor. Buradan yola çıkarak bedelini bayağı insanların ödediği finansal krizin sebeplerini ve doğal sonuçlarını da sergileyecek. Moore diyor ki; kumar oynadılar, kaybettiler ve artık bedelini sizin ödemeniz gerekiyor. Aydınlanmacı bir hali olan Moore gibilerinin ABD sinema sahnesinde nadir görüldükleri de göze çarpıyor.
10. Banka: Kelebek Tesiri (2001)
IMDb: 6,5
Sinema, bankacılık, rüşvet ve simyacılık üzerine bir öyküye odaklanır. Matematik alanında bir deha olarak kabul edilen Jim Doyle’ın hazırladığı bir program yardımıyla borsada olabilecek çöküşler evvelde tespit edilebilmektedir. Centa Bank’ın üst seviye yöneticisi Simon O’Reilly biraz karmaşık bir durumdadır. Banka tarafınca reaksiyon gördüğü için kendine bir çıkış noktası bulmaya çalışır ve Doyle’dan takviye alır. Bu noktada kendinden emin beklerken kendini sistemin bir kurbanı olarak bulur. Kapitalizm eleştirisi ile perdeye gelen sinema son derece çarpıcı bir finalle karşılıyor seyircisini.
11. Oyunun Sonu (2011)
IMDb: 7,1
senelerdan 2008. Yer Wall Street. Payları yerle bir olmak üzere olan bir yatırım bankasındayız. Tıpkı Lehmann Brothers üzere.
Bankanın üst seviye yöneticileri, çalışanları işten çıkartarak krizi erteleyen süreksiz tahlillerle günü kurtarırken, düzensizliğin daha fazla yürümeyeceği de gün yüzüne çıkıyor. Üst seviye yönetici kademesi artık ahlaki bir çıkmazın eşiğinde, çünkü kendilerine güvenerek yatırım yapan müşterileri durumdan haberdar etmeleri gerekiyor. Ancak bu durumun büyük oyuncuların hiç güzeline gitmeyeceği aşikar…
Direktör J.C. Chandor’un birinci sinemasında 2008 finansal krizinin tesirlerini 24 saat boyunca tek bir kuruluş üzerinden gözlemliyor. 2011 Sundance Sinema Şenliği’nde dünya prömiyerini yapan sinema, Berlin’de de Altın Ayı için yarışmıştı. Yakın vakit tarihinin ekonomik ve politik oyunlarına ışık tutan yarı-belgesel sinemalar şenliklerin son gözdeleri…
12. Akıl Oyunları (2001)
IMDb: 8,2
Akıl Oyunları, asosyal bir matematikçi olan John Nash’in hayatını husus ediyor. John Forbes Nash azandığı bir bursla Princeton Üniversitesi’nde tahsil görmeye başlar. Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren ve etrafındakilerle ahenk sorunu yaşayan dahi Nash, inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama evresine kadar gelir. bu biçimdece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam vakit içinde şizofrenik belirtilerle gayret etmeye başlar. Nash artık kendi kurgusal gerçekliklerinden oluşturduğu dünyasıyla asıl gerçekleri ayırt edemeyecek bir evreye gelir. Önemli başarılarından uzunca yıllar daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülen ünlü matematikçi John Nash’in gerçek hayat kıssasına odaklanan ‘Akıl Oyunları’, iki kıymetli kısımda kazandığı Oscar ödülüyle muvaffakiyetini kanıtlamıştı.