Netflix Bridgerton’ı bir oturuşta izleyenler burada mı? Dizinin 2. dönem kostümlerini sizler için inceledik ve bulduğumuz ayrıntılara inanamayacaksınız. Haydi buyurun ????
Kaynak: *****://www.buzzfeed.com/marycolussi/…
1. Bridgerton’ın 2.sezon kostüm dizayncısı Sophie Canale’in verdiği röportaja nazaran, Sharma ailesinin giydiği kıyafetler Hint köklerinden ilham alınarak tasarlanmış.
“Kıyafetlerin desenleri, nakışları ve süslemeleri konusunda epeyce baş yorduk. Sharma ailesinin kostümleri, kraliyet ve Hint kökenlerinin karışımı olmalıydı. Örneğin, ekseriyetle ortada olan yırtmaçları biraz daha yana taşıdık ve sari’lere bir gönderme yaptık.”
Bilmeyenler için söyleyelim, sari; Hindistan’daki bayanların çok yaygın olarak kullandıkları dış elbiseye deniliyor.
“Mücevherler için takı takımından Poonam Thanki, fikirleriyle bize hayli yardımcı oldu. Kıyafetlerde olduğu üzere mücevherlerde de Hint ezgileri olsun istedik. Ayrıyeten elbiselerle uyumlu olsun diye pek fazla çiçek, toka ve taç kullandık.”
2. Mücevherler demişken Sophie Canale’ın dediğine bakılırsa Bridgerton, Featherington ve Sharma ailelerinin mücevherlerinde başka metaller kullanılmış.
“Bridgerton ailesi için gümüş, Featherington ailesi için altın, Sharma’lar için için rose gold tercih ettik.”
3. Kate ve Edwina Sharma’nın kontrast renk kartelaları, dönemin başlangıcında iki kardeşin farklı gayelerin olduğunun görsel bir işareti.
Kate kardeşini müdafaaya çalışırken Edwina ise aşk ve evlilik arıyor. Lakin Kate’in Anthony Bridgerton ile filizlenen aşkı onun hem dış görünüşünü birebir vakitte gardrobunu değiştiriyor.
“Bu fikir senaryoyu okurken aklıma geldi. Kate’in macerasının kıyafetlerine de yansımasını istedim. Kate başta daha koyu renkler tercih ederken Edwina aşka inandığı ve aşık olmak istediği için pembeler giyiyordu. Kardeşler içindeki farklı renklerle de yansıtmak istedik.”
4. Bu değişim kapsamında Kate’in yalnızca gardrobu değil kıyafetlerinin kumaşı da değişiyor. Dönemin başlarında Kate’i daha ağır ipekler ve taftalar ortasında görüyoruz. Kate duvarlarından kurtuldukça kıyafetlerinin kumaşları da hafifçelemeye başlıyor.
5. 2. dönem için her altı haftada bir 160 tane olmak üzere ortalama 700 kostüm yapılmış.
‘bu biçimde bir yapım daha evvel yapılmadı. Bayanlar için tasarlanan her bir kostümde şapka yahut saç aksesuarı, mücevheri, işlemeli eldiven, elbiseyle uyumlu boyanmış ayakkabı var. Yani kostüm yalnızca elbiseden ibaret değil. Her kostüm birfazlaca modülden oluşan bir koleksiyon.’
6. Shondaland’e bakılırsa Bridgerton’ın bir kısmında ortalama 90 kostüm görüyoruz. Lakin 2. dönemin 1. kısmı 146 farklı kombin içeriyor.
7. Biraz da Kraliçe Charlotte’dan bahsedelim. Kraliçe’yi oynayan Golda Rosheuvel, gerçek bir kraliyet manzarasına ulaşmak için iki korse giydiğini söylemiş oldu.
“İki korse giyiyordum. Korseleri seviyordum fakat iki tane korseyi o kadar uzun müddet giyebilmek için dayanma gücünüzün olması lazım.”
8. Rosheuvel’in Kraliçe Charlotte kostümünü giymesi nerdeyse iki saat alıyormuş!
9. “Saç ve makyaj dizayncısı Erika Ökvist ile Kraliçe’nin peruğu ve saçı kostümü ile uyumlu olsun diye birlikte çalıştık. Bu dönem Kraliçe’nin nedimelerinin kostüm ve saç bilgilerinı da Kraliçe ile uyumlu yaptık.”
10. Anthony Bridgerton’ı oynayan Jonathan Bailey, bir basın toplantısında eskrim sahnesinde kostümünün azizliğine uğradını itiraf etti.
“Kadınlar o kadar korse giyerken erkekler olarak kostümlerden şikayet etmemeliyiz biliyorum ancak eskrim sahnesinde kostümler fazlaca dar oluyordu. Bacağımı öne uzatıp lunge hareketini yaptım ve pantolonum yırtıldı. Herkes bana bakıyordu ve utanç vericiydi.”
11. Kostümden sıkıntılı tek kişi Bailey de değil! Simone Ashley’nin birinci korse tecrübesi çok rahatsız ediciymiş.
“İlk günümde “Bugün bir leydi olarak birinci günüm ve enerjik olmam için yemek yemem lazım” diye düşünmüştüm. Yemek yediğimde fazlaca makûs oldum. Korse giydiğiniz vakit yemek yiyemediğinizi öğrendim. Zira korse beden formunuzu değiştiriyor ve belinizi sıkarak inceltiyor. Korseyi çıkardığınız üzere olağan bedeninize geri dönüyorsunuz. Korse giymek acı verici.”
Korse ile yemek yeme problemini aşan Ashley, korse giyerken eğilip ayakkabı giyemediğini de yaşayarak öğrenmiş.
12. Dizinin yaratıcısı Chris Van Dusen, Jonathan’ın suya düşme sahnesinin 1995 üretimi Aşk ve Gurur’a bir atıf olduğunu söylüyor.
13. Bu dönem Eloise Bridgerton aşk hayatına adım atıyor lakin Eloise’in toplumun cinsiyet rollerine karşı çıkışı, kostüm tasarımcısının gözünden kaçmıyor.
Eloise’i çizgili, ekoseli ve kendinden desenli kumaşlarla görüyoruz. Bu da karaktere kraliyetin giydiği çiçekli kumaşlardan daha maskülen bir imaj katıyor.
14. Eloise’in en yakın arkadaşı Penelope, bu dönem tarz manasında değişim gösteriyor. Penelope’yi oynayan Nicola Coughlan, 2. dönem Penelope’nin tarzının annesi yüzünden değiştiğini söylüyor.
“İlk kısımlarda büyük saç aksesuarları, fazlaca nizamlı kıvırcık saçlar, elbiselerde biroldukca işlemeler vardı fakat kısımlar ilerledikçe bunların hepsi azaldı. Portia Featherington, Prudence ile daha epey ilgilendikçe Penelope’nin tarzı de değişiyor ve daha saf ve duru hale geliyor.”
15. Dizinin yaratıcısı Chris Van Dusen dizi hakkında “Her şey Krallık vakit içinderına dayanıyor lakin bu bir dizi olduğu için natürel ki tarihi birebir yansıtmıyor” demişti.
Kostümler de tarihi kayıtlarla birebir aynı değil natürel ki. Kıyafet tarihçisi Raissa Bretaña, “Dizide bayanların bağırları pek açık, geçmiş vakit içinderda bayanlar yalnızca belirli gün ve aktivitelerde bu türlü gibir dahabilirlerdi. Günlük hayatta bu kadar göğüs dekoltesi nazaranmezdiniz. Hatta bayanlar gün içerinde göğüslerini kapatırlardı” diyor.
16. “Bir öbür bahis ise renk seçimleri. bu biçimdelarda bu kadar parlak renkler giyilmiyordu, günlük kıyafetler beyazdı. Beyaz kıyafetler antik Yunan ve Roma’dan izler taşıyordu. Pembe ve mor giyiliyordu lakin bu renkler canlı ve parlak değildi.”
“Sıcak tonları elde etmek ise 19.yüzyılın ikinci yarılarına kadar kimyasal olarak mümkün değildi.”
17. Dizinin kıyafet dizayncısı Sophie Canale, 2. dönemde kullanılan saç aksesuarların gerçek hayatta da bir trend yaratma potansiyelinin olduğunu söylüyor.
‘Bu dönem saç dizaynına epey kıymet verdik. Tokalar, taçlar, çiçekler ve firketeler üzere birfazlaca saç aksesuarı kullandık. Lady Featherington’ın da çok değişik bir saç tarzı var. Tahminen bu görünümler günümüze de ilham olabilir.’
Kaynak: *****://www.buzzfeed.com/marycolussi/…
1. Bridgerton’ın 2.sezon kostüm dizayncısı Sophie Canale’in verdiği röportaja nazaran, Sharma ailesinin giydiği kıyafetler Hint köklerinden ilham alınarak tasarlanmış.
“Kıyafetlerin desenleri, nakışları ve süslemeleri konusunda epeyce baş yorduk. Sharma ailesinin kostümleri, kraliyet ve Hint kökenlerinin karışımı olmalıydı. Örneğin, ekseriyetle ortada olan yırtmaçları biraz daha yana taşıdık ve sari’lere bir gönderme yaptık.”
Bilmeyenler için söyleyelim, sari; Hindistan’daki bayanların çok yaygın olarak kullandıkları dış elbiseye deniliyor.
“Mücevherler için takı takımından Poonam Thanki, fikirleriyle bize hayli yardımcı oldu. Kıyafetlerde olduğu üzere mücevherlerde de Hint ezgileri olsun istedik. Ayrıyeten elbiselerle uyumlu olsun diye pek fazla çiçek, toka ve taç kullandık.”
2. Mücevherler demişken Sophie Canale’ın dediğine bakılırsa Bridgerton, Featherington ve Sharma ailelerinin mücevherlerinde başka metaller kullanılmış.
“Bridgerton ailesi için gümüş, Featherington ailesi için altın, Sharma’lar için için rose gold tercih ettik.”
3. Kate ve Edwina Sharma’nın kontrast renk kartelaları, dönemin başlangıcında iki kardeşin farklı gayelerin olduğunun görsel bir işareti.
Kate kardeşini müdafaaya çalışırken Edwina ise aşk ve evlilik arıyor. Lakin Kate’in Anthony Bridgerton ile filizlenen aşkı onun hem dış görünüşünü birebir vakitte gardrobunu değiştiriyor.
“Bu fikir senaryoyu okurken aklıma geldi. Kate’in macerasının kıyafetlerine de yansımasını istedim. Kate başta daha koyu renkler tercih ederken Edwina aşka inandığı ve aşık olmak istediği için pembeler giyiyordu. Kardeşler içindeki farklı renklerle de yansıtmak istedik.”
4. Bu değişim kapsamında Kate’in yalnızca gardrobu değil kıyafetlerinin kumaşı da değişiyor. Dönemin başlarında Kate’i daha ağır ipekler ve taftalar ortasında görüyoruz. Kate duvarlarından kurtuldukça kıyafetlerinin kumaşları da hafifçelemeye başlıyor.
5. 2. dönem için her altı haftada bir 160 tane olmak üzere ortalama 700 kostüm yapılmış.
‘bu biçimde bir yapım daha evvel yapılmadı. Bayanlar için tasarlanan her bir kostümde şapka yahut saç aksesuarı, mücevheri, işlemeli eldiven, elbiseyle uyumlu boyanmış ayakkabı var. Yani kostüm yalnızca elbiseden ibaret değil. Her kostüm birfazlaca modülden oluşan bir koleksiyon.’
6. Shondaland’e bakılırsa Bridgerton’ın bir kısmında ortalama 90 kostüm görüyoruz. Lakin 2. dönemin 1. kısmı 146 farklı kombin içeriyor.
7. Biraz da Kraliçe Charlotte’dan bahsedelim. Kraliçe’yi oynayan Golda Rosheuvel, gerçek bir kraliyet manzarasına ulaşmak için iki korse giydiğini söylemiş oldu.
“İki korse giyiyordum. Korseleri seviyordum fakat iki tane korseyi o kadar uzun müddet giyebilmek için dayanma gücünüzün olması lazım.”
8. Rosheuvel’in Kraliçe Charlotte kostümünü giymesi nerdeyse iki saat alıyormuş!
9. “Saç ve makyaj dizayncısı Erika Ökvist ile Kraliçe’nin peruğu ve saçı kostümü ile uyumlu olsun diye birlikte çalıştık. Bu dönem Kraliçe’nin nedimelerinin kostüm ve saç bilgilerinı da Kraliçe ile uyumlu yaptık.”
10. Anthony Bridgerton’ı oynayan Jonathan Bailey, bir basın toplantısında eskrim sahnesinde kostümünün azizliğine uğradını itiraf etti.
“Kadınlar o kadar korse giyerken erkekler olarak kostümlerden şikayet etmemeliyiz biliyorum ancak eskrim sahnesinde kostümler fazlaca dar oluyordu. Bacağımı öne uzatıp lunge hareketini yaptım ve pantolonum yırtıldı. Herkes bana bakıyordu ve utanç vericiydi.”
11. Kostümden sıkıntılı tek kişi Bailey de değil! Simone Ashley’nin birinci korse tecrübesi çok rahatsız ediciymiş.
“İlk günümde “Bugün bir leydi olarak birinci günüm ve enerjik olmam için yemek yemem lazım” diye düşünmüştüm. Yemek yediğimde fazlaca makûs oldum. Korse giydiğiniz vakit yemek yiyemediğinizi öğrendim. Zira korse beden formunuzu değiştiriyor ve belinizi sıkarak inceltiyor. Korseyi çıkardığınız üzere olağan bedeninize geri dönüyorsunuz. Korse giymek acı verici.”
Korse ile yemek yeme problemini aşan Ashley, korse giyerken eğilip ayakkabı giyemediğini de yaşayarak öğrenmiş.
12. Dizinin yaratıcısı Chris Van Dusen, Jonathan’ın suya düşme sahnesinin 1995 üretimi Aşk ve Gurur’a bir atıf olduğunu söylüyor.
13. Bu dönem Eloise Bridgerton aşk hayatına adım atıyor lakin Eloise’in toplumun cinsiyet rollerine karşı çıkışı, kostüm tasarımcısının gözünden kaçmıyor.
Eloise’i çizgili, ekoseli ve kendinden desenli kumaşlarla görüyoruz. Bu da karaktere kraliyetin giydiği çiçekli kumaşlardan daha maskülen bir imaj katıyor.
14. Eloise’in en yakın arkadaşı Penelope, bu dönem tarz manasında değişim gösteriyor. Penelope’yi oynayan Nicola Coughlan, 2. dönem Penelope’nin tarzının annesi yüzünden değiştiğini söylüyor.
“İlk kısımlarda büyük saç aksesuarları, fazlaca nizamlı kıvırcık saçlar, elbiselerde biroldukca işlemeler vardı fakat kısımlar ilerledikçe bunların hepsi azaldı. Portia Featherington, Prudence ile daha epey ilgilendikçe Penelope’nin tarzı de değişiyor ve daha saf ve duru hale geliyor.”
15. Dizinin yaratıcısı Chris Van Dusen dizi hakkında “Her şey Krallık vakit içinderına dayanıyor lakin bu bir dizi olduğu için natürel ki tarihi birebir yansıtmıyor” demişti.
Kostümler de tarihi kayıtlarla birebir aynı değil natürel ki. Kıyafet tarihçisi Raissa Bretaña, “Dizide bayanların bağırları pek açık, geçmiş vakit içinderda bayanlar yalnızca belirli gün ve aktivitelerde bu türlü gibir dahabilirlerdi. Günlük hayatta bu kadar göğüs dekoltesi nazaranmezdiniz. Hatta bayanlar gün içerinde göğüslerini kapatırlardı” diyor.
16. “Bir öbür bahis ise renk seçimleri. bu biçimdelarda bu kadar parlak renkler giyilmiyordu, günlük kıyafetler beyazdı. Beyaz kıyafetler antik Yunan ve Roma’dan izler taşıyordu. Pembe ve mor giyiliyordu lakin bu renkler canlı ve parlak değildi.”
“Sıcak tonları elde etmek ise 19.yüzyılın ikinci yarılarına kadar kimyasal olarak mümkün değildi.”
17. Dizinin kıyafet dizayncısı Sophie Canale, 2. dönemde kullanılan saç aksesuarların gerçek hayatta da bir trend yaratma potansiyelinin olduğunu söylüyor.
‘Bu dönem saç dizaynına epey kıymet verdik. Tokalar, taçlar, çiçekler ve firketeler üzere birfazlaca saç aksesuarı kullandık. Lady Featherington’ın da çok değişik bir saç tarzı var. Tahminen bu görünümler günümüze de ilham olabilir.’