Gazetemiz müellifi ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, bugün “Faiz indi, enflasyon düşmedi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
“Son günlerde karar vericiler, enflasyon oranının yüzde 20’nin altında olduğunu halkın aklına koymak için büyük çaba gösteriyor” diye yazan Ulusoy, neredeyse her konuşma, haber ve köşe yazısının “bu telaş ortasında debelendiğini” lisana getirdi.
“Ekonomik teori ve uygulamalar kapsamında ele alınması gereken enflasyonla gayret, anlaşılan artık sloganla azaltılmak, gerçeğin üstü bu biçimdece kapatılmak isteniyor” diye yazan Ulusoy, sorunun “oldukca büyük” olduğunu tabir ederek, “Öyle bir boyuta vardı ki artık mutfaktaki yangın, konutun öbür taraflarına da yansıdı ve onu söndürmek çok uzun vakit alacak” diye yazdı.
“YANGIN DAHA DA BÜYÜR” UYARISI
Ulusoy, yazısına şu biçimde devam etti:
Enflasyonla uğraşta Merkez Bankası para siyaseti ile hükümet harcamaları ve vergi araçlarını kullanan maliye siyasetinin eşgüdümlü uygulaması temel, onu inkâr ederek ya da düşük göstererek gayret etmek, süren yangını daha da büyütecektir.
Dahası, kalkınma planlarında yer almayan, projesi yapılmamış ve hatta karar vericilerin ekonomi-politik niyetlerine hiç uymayan Tarım Kredi Kooperatifleri bünyesinde, enflasyonla uğraş kapsamında açılmak istenen marketler, kısa devirde fonksiyonsuz, orta vadede ise halkın gözünde enflasyonu yükseltecek bir tesir yapacaktır.
Dikkat ederseniz, tüm açıklamalar besin enflasyonu etrafında şekilleniyor. Bu, halkın cebini günlük olarak etkilemesinden ve oy davranışını direkt değiştirmesinden kaynaklanmaktadır.
Öte yandan, enflasyon sepetinin yaklaşık dörtte birini oluşturan besinin yanında başka eserlerde de enflasyon oranı inanılmaz seviyeye çıktı…
Tüm bunlar, gayretin yalnızca tek kesimde değil tüm ekonomik pahalar kapsamında yapılması gerektiğini vurgulamaktadır bize.
Bu gerçekle, karar vericilerin enflasyonla çabayı fazlaca sıkışılan kısa periyotlarda mağaza yahut market açarak değil de uzun devirde planlama ve iktisat siyasetleri ile kazanacağını artık kabullenmek için ön kanıya dalmaları gerekiyor.
Bununla da yetinmemeleri, birebir anda mesela 200 milyarı aştığı belirtilen ihracat pahasını yaratan çalışanların yoksullaşmasının sonuçlarının, bir daha çaba kapsamında nasıl aksilikler yarattığını da derinden incelemeleri gerekiyor. Çünkü kazan-kazan çıktısı üretim ve girdi münasebetinin enflasyonla uğraşta en kıymetli eseridir.
BİR GARİP MERKEZ BANKASI KISSASI
Merkez Bankası, para siyaseti uygulamaları ile enflasyonla gayrete katkı yapar, daha doğrusu beklenti bu taraftadır. Son senelerda görüldüğü üzere, bunun yerine banka idaresine getirilen liderin ne vakit bakılırsavden alınacağı ve kendisinden siyasalların beklediği faiz indirme sonucunı niye tesirli bir biçimde vermediği hususları ile gündeme gelmektedir.
Tam manasıyla akıldışı, tam manasıyla enflasyonla gayrete ziyan veren bir müddetç yaşanıyor fakat güya birileri bu kargaşayı fırsata çeviriyor üzere.
yatırım tavsiyesi içermez
“Son günlerde karar vericiler, enflasyon oranının yüzde 20’nin altında olduğunu halkın aklına koymak için büyük çaba gösteriyor” diye yazan Ulusoy, neredeyse her konuşma, haber ve köşe yazısının “bu telaş ortasında debelendiğini” lisana getirdi.
“Ekonomik teori ve uygulamalar kapsamında ele alınması gereken enflasyonla gayret, anlaşılan artık sloganla azaltılmak, gerçeğin üstü bu biçimdece kapatılmak isteniyor” diye yazan Ulusoy, sorunun “oldukca büyük” olduğunu tabir ederek, “Öyle bir boyuta vardı ki artık mutfaktaki yangın, konutun öbür taraflarına da yansıdı ve onu söndürmek çok uzun vakit alacak” diye yazdı.
“YANGIN DAHA DA BÜYÜR” UYARISI
Ulusoy, yazısına şu biçimde devam etti:
Enflasyonla uğraşta Merkez Bankası para siyaseti ile hükümet harcamaları ve vergi araçlarını kullanan maliye siyasetinin eşgüdümlü uygulaması temel, onu inkâr ederek ya da düşük göstererek gayret etmek, süren yangını daha da büyütecektir.
Dahası, kalkınma planlarında yer almayan, projesi yapılmamış ve hatta karar vericilerin ekonomi-politik niyetlerine hiç uymayan Tarım Kredi Kooperatifleri bünyesinde, enflasyonla uğraş kapsamında açılmak istenen marketler, kısa devirde fonksiyonsuz, orta vadede ise halkın gözünde enflasyonu yükseltecek bir tesir yapacaktır.
Dikkat ederseniz, tüm açıklamalar besin enflasyonu etrafında şekilleniyor. Bu, halkın cebini günlük olarak etkilemesinden ve oy davranışını direkt değiştirmesinden kaynaklanmaktadır.
Öte yandan, enflasyon sepetinin yaklaşık dörtte birini oluşturan besinin yanında başka eserlerde de enflasyon oranı inanılmaz seviyeye çıktı…
Tüm bunlar, gayretin yalnızca tek kesimde değil tüm ekonomik pahalar kapsamında yapılması gerektiğini vurgulamaktadır bize.
Bu gerçekle, karar vericilerin enflasyonla çabayı fazlaca sıkışılan kısa periyotlarda mağaza yahut market açarak değil de uzun devirde planlama ve iktisat siyasetleri ile kazanacağını artık kabullenmek için ön kanıya dalmaları gerekiyor.
Bununla da yetinmemeleri, birebir anda mesela 200 milyarı aştığı belirtilen ihracat pahasını yaratan çalışanların yoksullaşmasının sonuçlarının, bir daha çaba kapsamında nasıl aksilikler yarattığını da derinden incelemeleri gerekiyor. Çünkü kazan-kazan çıktısı üretim ve girdi münasebetinin enflasyonla uğraşta en kıymetli eseridir.
BİR GARİP MERKEZ BANKASI KISSASI
Merkez Bankası, para siyaseti uygulamaları ile enflasyonla gayrete katkı yapar, daha doğrusu beklenti bu taraftadır. Son senelerda görüldüğü üzere, bunun yerine banka idaresine getirilen liderin ne vakit bakılırsavden alınacağı ve kendisinden siyasalların beklediği faiz indirme sonucunı niye tesirli bir biçimde vermediği hususları ile gündeme gelmektedir.
Tam manasıyla akıldışı, tam manasıyla enflasyonla gayrete ziyan veren bir müddetç yaşanıyor fakat güya birileri bu kargaşayı fırsata çeviriyor üzere.
yatırım tavsiyesi içermez